Ascendancy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ascendancy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ascendancy Nedir?

Ascendancy, liderlik, kontrol veya üstünlük durumunu ifade eden bir kelime olarak kullanılır. Bir kişinin veya grubun, diğerlerinden daha üstün olduğu veya daha etkili bir şekilde kontrol ettiği anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. His ascendancy over the team was apparent during the game. (Takım üzerindeki liderliği oyun sırasında belli oldu.)
2. The company’s ascendancy in the market was due to its innovative products. (Pazar üzerindeki üstünlüğü, yenilikçi ürünlerine bağlıydı.)
3. The politician’s ascendancy in the government was challenged by his opponents. (Politikacının hükümetteki liderliği, rakipleri tarafından sorgulandı.)
4. The team’s ascendancy over their rivals was clear from the beginning. (Rakipleri üzerindeki üstünlükleri, baştan beri açıktı.)
5. The king’s ascendancy over his subjects was absolute. (Kralın vatandaşları üzerindeki kontrolü, mutlaktı.)
6. The team’s ascendancy in the league was threatened by their recent losses. (Ligdeki üstünlükleri, son kayıplarıyla tehdit altındaydı.)
7. The company’s ascendancy in the industry was due to its superior marketing strategies. (Endüstrideki üstünlüğü, üstün pazarlama stratejilerine bağlıydı.)
8. The coach’s ascendancy over the team was questioned by some of the players. (Antrenörün takım üzerindeki kontrolü, bazı oyuncular tarafından sorgulandı.)
9. The country’s ascendancy in the region was a result of its strong economy. (Bölgedeki üstünlüğü, güçlü ekonomisinden kaynaklandı.)
10. The teacher’s ascendancy over the students was evident in the classroom. (Öğretmenin sınıftaki öğrenciler üzerindeki üstünlüğü, açıkça görülebilirdi.)
11. The team’s ascendancy in the playoffs was a result of their strong defense. (Playofflardaki üstünlükleri, güçlü savunmalarından kaynaklandı.)
12. The company’s ascendancy in the market was threatened by its competitors’ new products. (Pazardaki üstünlüğü, rakiplerinin yeni ürünleriyle tehdit altındaydı.)
13. The politician’s ascendancy in the polls was due to his popular policies. (Anketlerdeki liderliği, popüler politikalarından kaynaklanıyordu.)
14. The team’s ascendancy in the league was recognized by all of their fans. (Ligdeki üstünlükleri, tüm hayranları tarafından kabul ediliyordu.)
15. The company’s ascendancy in the industry was a result of its skilled workforce. (Endüstrideki üstünlüğü, yetenekli işgücüne bağlıydı.)
16. The coach’s ascendancy over the team was reinforced by their recent victories. (Antrenörün tak

17. The country’s ascendancy in the global arena was a result of its diplomatic efforts. (Küresel arenadaki üstünlüğü, diplomatik çabalarının sonucuydu.)
18. The team’s ascendancy in the championship was a result of their consistent performance. (Şampiyonadaki üstünlükleri, tutarlı performanslarından kaynaklandı.)
19. The company’s ascendancy in the market was challenged by its unethical practices. (Pazardaki üstünlüğü, etik olmayan uygulamaları nedeniyle sorgulandı.)
20. The artist’s ascendancy in the art world was a result of his unique style. (Sanat dünyasındaki liderliği, eşsiz tarzından kaynaklanıyordu.)