As Always İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

As Always İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

AS ALWAYS KELİMESİNİN TÜRKÇE ANLAMI

As always, İngilizce bir kalıp olarak “her zaman olduğu gibi” anlamına gelir. İki kelime olarak ayrı yazılmaz ve özellikle konuşma dilinde sıkça kullanılır.

ÖRNEK CÜMLELER:

  1. As always, John was the last one to arrive at the party. (Her zaman olduğu gibi, John partiye son gelenlerden biriydi.)
  2. I’ll meet you at the coffee shop, as always. (Seninle kahve dükkanında buluşacağım, her zaman olduğu gibi.)
  3. She’s as always the top performer in her class. (Sınıfında her zaman olduğu gibi en iyi performansı sergiliyor.)
  4. As always, he forgot his phone at home. (Her zaman olduğu gibi, evde telefonunu unuttu.)
  5. We can count on him to be late, as always. (Onun her zaman gecikmesine güvenebiliriz.)
  6. As always, he ordered the same meal at the restaurant. (Her zamanki gibi, restoranda aynı yemeği sipariş etti.)
  7. As always, the sun rose in the east. (Her zaman olduğu gibi, güneş doğuda doğdu.)
  8. She wore her favorite dress, as always. (Her zamanki gibi, en sevdiği elbisesini giydi.)
  9. As always, he left his room in a mess. (Her zamanki gibi, odasını dağıtmış şekilde terk etti.)
  10. As always, he had a smile on his face. (Her zamanki gibi, yüzünde bir gülümseme vardı.)
  11. He was as always the life of the party. (Partide her zamanki gibi eğlence kaynağıydı.)
  12. As always, the traffic was terrible during rush hour. (Her zamanki gibi, iş çıkışı trafik çok kötüydü.)
  13. She checked her email as always before starting work. (İşe başlamadan önce her zamanki gibi e-postalarını kontrol etti.)
  14. As always, he had a cup of coffee with breakfast. (Her zamanki gibi, kahvaltıda bir fincan kahve içti.)
  15. She read the newspaper as always over her morning coffee. (Sabah kahvaltısında gazete okudu, her zamanki gibi.)
  16. As always, he listened to classical music while working. (Her zamanki gibi, çalışırken

    klasik müzik dinledi.)

  17. As always, she put on her seatbelt before driving. (Her zamanki gibi, araba kullanmadan önce emniyet kemeri taktı.)
  18. As always, the teacher gave a pop quiz on Monday. (Her zamanki gibi, öğretmen Pazartesi günü sürpriz bir sınav verdi.)
  19. As always, he took a nap after lunch. (Her zamanki gibi, öğle yemeğinden sonra kestirdi.)
  20. She hugged her kids as always before leaving for work. (İşe gitmeden önce çocuklarına her zamanki gibi sarıldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.