Approvingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Approvingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Approvingly” Türkçe Anlamı: Olumlu bir şekilde, onaylayarak

  1. My boss looked at me approvingly when I finished the project. (Patronum, projeyi bitirdiğimde onaylayarak bana baktı.)
  2. The teacher smiled approvingly at the student who answered the difficult question correctly. (Öğretmen, zor soruyu doğru cevaplayan öğrenciye onaylayarak gülümsedi.)
  3. The coach nodded approvingly at the player’s performance during the game. (Antrenör, oyundaki oyuncunun performansına onaylayarak başını salladı.)
  4. The parents watched approvingly as their children played together. (Ebeveynler, çocukları birlikte oynarken onaylayarak izledi.)
  5. The audience cheered approvingly after the musician’s incredible performance. (İzleyiciler, müzisyenin inanılmaz performansı sonrasında onaylayarak alkışladı.)
  6. The chef tasted the food and nodded approvingly. (Şef, yemeği tadıp onaylayarak başını salladı.)
  7. The manager smiled approvingly at the employee who came up with the great idea. (Yönetici, harika fikri ortaya koyan çalışana onaylayarak gülümsedi.)
  8. The judge looked at the evidence approvingly and made his decision. (Hakim, kanıtlara onaylayarak baktı ve kararını verdi.)
  9. The audience members listened approvingly as the speaker made her point. (İzleyiciler, konuşmacı düşüncesini dile getirdiğinde onaylayarak dinlediler.)
  10. The committee members nodded approvingly at each other as they made progress on the project. (Komite üyeleri, projede ilerledikçe birbirlerine onaylayarak başlarını salladılar.)
  11. The CEO praised the team approvingly for their hard work and dedication. (CEO, takımın sıkı çalışma ve özverisi için onaylayarak övdü.)
  12. The interviewer smiled approvingly at the candidate’s impressive resume. (Mülakatçı, adayın etkileyici özgeçmişine onaylayarak gülümsedi.)
  13. The customer thanked the salesperson approvingly for the excellent service. (Müşteri, mükemmel hizmet için satıcıya onaylayarak teşekkür etti.)
  14. The audience members clapped approvingly after the play’s powerful ending. (İzleyiciler, oyunun güçlü sonuçlandıktan sonra onaylayarak alkışladılar.)
  15. The teacher praised the student’s essay approvingly, saying it was well-written and insightful. (Öğretmen, öğrencinin makalesini onaylayarak, iyi yazılmış ve içgörülü olduğunu söyledi.)
  16. The boss approved of the employee’s proposal, saying it was a great idea. (Patron, çalışanın önerisini onayladı ve harika bir fikir olduğunu söyledi.)
  17. The committee approved of the budget proposal, saying it was reasonable and well-planned. (Komite,

bütçe önerisini onayladı ve makul ve iyi planlanmış olduğunu söyledi.)
18. The audience reacted approvingly to the new product launch, saying it was innovative and exciting. (İzleyiciler, yeni ürün lansmanına onaylayarak tepki gösterdiler ve yenilikçi ve heyecan verici olduğunu söylediler.)

  1. The editor reviewed the article approvingly, saying it was well-researched and informative. (Editör, makaleyi onaylayarak inceledi ve iyi araştırılmış ve bilgilendirici olduğunu söyledi.)
  2. The boss praised the employee approvingly for their quick thinking and problem-solving skills. (Patron, çalışanın hızlı düşünme ve problem çözme becerileri için onaylayarak övdü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.