Appointment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Appointment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Appointment İle İlgili Cümleler

Appointment: randevu, atama

Randevu veya atama ile ilgili cümleler aşağıda verilmiştir:

1. I need to make an appointment with my dentist. (Dişçimle randevu almam gerekiyor.)
2. She scheduled an appointment with her hair stylist. (Saç stilistiyle bir randevu ayarladı.)
3. We have an appointment with the lawyer tomorrow. (Yarın avukatla randevumuz var.)
4. The doctor’s appointment is at 2 pm. (Doktor randevusu saat 2’de.)
5. I have to cancel my appointment with the therapist. (Terapist randevumu iptal etmek zorundayım.)
6. The job interview appointment is next week. (İş görüşmesi randevusu gelecek hafta.)
7. I made an appointment with the mechanic to fix my car. (Aracımı tamir etmek için tamirciyle randevu aldım.)
8. Can we reschedule our appointment for next week? (Randevumuzu önümüzdeki haftaya erteleyebilir miyiz?)
9. The dentist’s office called to confirm my appointment. (Diş hekimi ofisi randevumu onaylamak için aradı.)
10. I have an appointment with my personal trainer this evening. (Bu akşam kişisel antrenörümle randevum var.)
11. The teacher made an appointment to speak with the student’s parents. (Öğretmen, öğrencinin velileriyle konuşmak için randevu aldı.)
12. I have to rush to my appointment with the accountant. (Muhasebeciyle randevuma yetişmek zorundayım.)
13. The CEO’s appointment was announced today. (CEO’nun ataması bugün duyuruldu.)
14. He missed his appointment with the immigration officer. (Göçmenlik memuruyla olan randevusunu kaçırdı.)
15. The company’s HR department set up an appointment with the job candidate. (Şirketin İK departmanı iş adayıyla bir randevu ayarladı.)
16. She arrived early for her appointment with the therapist. (Terapistle olan randevusu için erken geldi.)
17. My appointment with the bank manager is at 11 am. (Banka müdürüyle olan randevum saat 11’de.)
18. The dentist had to reschedule his appointment with the patient. (Diş hekimi hastayla olan randevusunu ertelemek zorunda kaldı.)
19. I have an appointment to tour the new apartment complex. (Yeni apartman kompleksini gezmek için bir randevum var.)
20. The government announced a new appointment for the ambassador to France. (Hükümet, Fransa’ya büyükelçi ataması yaptığını duyurdu.)

21. She made an appointment with her nutritionist to discuss her diet. (Beslenme uzmanıyla diyeti hakkında konuşmak için bir randevu aldı.)
22. The client missed their appointment with the lawyer and had to reschedule. (Müşteri, avukatla olan randevusunu kaçırdı ve yeniden planlamak zorunda kaldı.)
23. The doctor had to cancel his appointment due to an emergency surgery. (Doktor, acil bir ameliyat nedeniyle randevusunu iptal etmek zorunda kaldı.)
24. She arrived late for her appointment with the hairstylist and had to wait. (Kuaförle olan randevusuna geç kaldı ve beklemek zorunda kaldı.)
25. The therapist recommended weekly appointments to help manage her anxiety. (Terapist, kaygılarını yönetmeye yardımcı olmak için haftalık randevular önerdi.)
26. The company announced the appointment of a new CEO. (Şirket, yeni bir CEO’nun atanmasını duyurdu.)
27. He forgot about his appointment with the mechanic and had to reschedule. (Tamirciyle olan randevusunu unuttu ve yeniden planlamak zorunda kaldı.)
28. The customer service representative set up an appointment to discuss the issue. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, konuyu tartışmak için bir randevu ayarladı.)
29. The principal requested an appointment with the student’s parents to discuss their behavior. (Müdür, öğrencinin davranışı hakkında konuşmak için velilerle bir randevu istedi.)
30. The client was pleased with the appointment with the financial advisor. (Müşteri, finansal danışmanla olan randevusundan memnun kaldı.)