Apothecary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apothecary İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

APOCULAR İLE İLGİLİ CÜMLELER

Apothecary kelimesi, Türkçe’de “eczacı” anlamına gelir. Apothecary, eski çağlarda ilaç yapımı, depolanması ve satışıyla uğraşan kişilere verilen bir unvandı.

Örnek Cümleler:

  1. The apothecary recommended a herbal remedy for my cold. (Eczacı, soğuk algınlığıma bitkisel bir çare önerdi.)
  2. In the Middle Ages, apothecaries were highly respected members of society. (Orta Çağ’da, eczacılar toplumun saygın üyeleriydi.)
  3. The apothecary mixed the ingredients to create the medicine. (Eczacı, ilacı oluşturmak için malzemeleri karıştırdı.)
  4. My grandmother used to visit the apothecary for her remedies. (Büyükannem ilaçları için eczacıyı ziyaret ederdi.)
  5. The apothecary’s shop had shelves lined with bottles and jars. (Eczacının dükkanında şişe ve kavanozlarla dolu raflar vardı.)
  6. The apothecary measured out the exact amount of ingredients needed. (Eczacı, gereken tam miktarı malzeme ölçtü.)
  7. The apothecary’s apprentice learned the art of potion-making from his master. (Eczacının çırağı ustasından iksir yapma sanatını öğrendi.)
  8. The apothecary’s remedies were known to cure many ailments. (Eczacının ilaçları birçok hastalığı tedavi ettiği bilinirdi.)
  9. In colonial America, the apothecary played an important role in healthcare. (Kolonyal Amerika’da, eczacı sağlık hizmetinde önemli bir rol oynardı.)
  10. The apothecary’s shop was filled with the aroma of herbs and spices. (Eczacının dükkanı, otların ve baharatların kokusuyla doluydu.)
  11. The apothecary’s mortar and pestle were essential tools for grinding herbs. (Eczacının havan ve döveçleri, otları öğütmek için vazgeçilmez araçlardı.)
  12. The apothecary’s remedies were often made from natural ingredients. (Eczacının ilaçları genellikle doğal malzemelerden yapılmıştı.)
  13. The apothecary’s assistant helped customers find the right remedy for their ailments. (Eczacının yardımcısı, müşterilerin hastalıklarına uygun ilacı bulmalarına yardımcı oldu.)
  14. The apothecary’s shop was a popular gathering place for the locals. (Eczacının dükkanı, yerliler için popüler bir buluşma yeriydi.)
  15. The apothecary’s remedies were known for their effectiveness and potency. (Eczacının ilaçları etkinlikleri ve güçleriyle tanınırdı.)
  16. The apothecary’s
  1. The apothecary’s shop was a treasure trove of medicinal herbs and plants. (Eczacının dükkanı, tıbbi otlar ve bitkilerin hazinesiydi.)
  2. The apothecary’s apprenticeship was a rigorous and demanding process. (Eczacının çırağı olmak zorlu ve talepkar bir süreçti.)
  3. The apothecary’s remedies were often cheaper than those of the doctors. (Eczacının ilaçları doktorlarınkine göre genellikle daha ucuzdu.)
  4. The apothecary’s knowledge of herbs and plants was extensive and impressive. (Eczacının bitki ve otlar hakkındaki bilgisi geniş ve etkileyiciydi.)
  5. The apothecary’s shop was a hub of activity, with customers coming and going all day. (Eczacının dükkanı, tüm gün müşterilerin gelip gittiği bir faaliyet merkeziydi.)

(Turkish:)

  1. Eczacı, soğuk algınlığıma bitkisel bir çare önerdi.
  2. Orta Çağ’da, eczacılar toplumun saygın üyeleriydi.
  3. Eczacı, ilacı oluşturmak için malzemeleri karıştırdı.
  4. Büyükannem ilaçları için eczacıyı ziyaret ederdi.
  5. Eczacının dükkanında şişe ve kavanozlarla dolu raflar vardı.
  6. Eczacı, gereken tam miktarı malzeme ölçtü.
  7. Eczacının çırağı ustasından iksir yapma sanatını öğrendi.
  8. Eczacının ilaçları birçok hastalığı tedavi ettiği bilinirdi.
  9. Kolonyal Amerika’da, eczacı sağlık hizmetinde önemli bir rol oynardı.
  10. Eczacının dükkanı, otların ve baharatların kokusuyla doluydu.
  11. Eczacının havan ve döveçleri, otları öğütmek için vazgeçilmez araçlardı.
  12. Eczacının ilaçları genellikle doğal malzemelerden yapılmıştı.
  13. Eczacının yardımcısı, müşterilerin hastalıklarına uygun ilacı bulmalarına yardımcı oldu.
  14. Eczacının dükkanı, yerliler için popüler bir buluşma yeriydi.
  15. Eczacının ilaçları etkinlikleri ve güçleriyle tanınırdı.
  16. Eczacının dükkanı, tıbbi otlar ve bitkilerin hazinesiydi.
  17. Eczacının çırağı olmak zorlu ve talepkar bir süreçti.
  18. Eczacının ilaçları doktorlarınkine göre genellikle daha ucuzdu.
  19. Eczacının bitki ve otlar hakkındaki bilgisi geniş ve etkileyiciydi.
  20. Eczacının dükkanı, tüm

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.