Apathy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apathy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apathy Nedir?

Apathy, Türkçe’de “ilgisizlik” veya “duyarsızlık” anlamlarına gelir. Bir kişinin genel olarak ilgisiz ve kayıtsız olduğu durumlarda kullanılan bir terimdir.

Örnek Cümleler:

  1. She showed complete apathy towards the news of her friend’s divorce. (Arkadaşının boşanma haberine tamamen ilgisizdi.)
  2. His apathy towards the environment was alarming. (Çevreye karşı duyarsızlığı endişe vericiydi.)
  3. The student’s apathy towards his studies was reflected in his poor grades. (Öğrencinin derslerine karşı ilgisizliği, kötü notlarına yansıdı.)
  4. The apathy of the government towards the plight of the refugees was unacceptable. (Mültecilerin durumuna karşı hükümetin ilgisizliği kabul edilemezdi.)
  5. The apathy of the employees towards the company’s mission statement was disappointing. (Çalışanların şirketin misyon beyanına karşı ilgisizliği hayal kırıklığı yarattı.)
  6. Apathy towards politics is a common attitude among young people. (Politikaya karşı ilgisizlik gençler arasında yaygın bir tutumdur.)
  7. The patient’s apathy towards his own health was concerning to the doctor. (Hastanın kendi sağlığına karşı duyarsızlığı doktoru endişelendirdi.)
  8. The teacher tried to overcome the students’ apathy towards the subject with creative lesson plans. (Öğretmen yaratıcı ders planlarıyla öğrencilerin dersle ilgili ilgisizliğini aşmaya çalıştı.)
  9. The apathy of the public towards the issue was disheartening for the activists. (Meseleye karşı halkın ilgisizliği aktivistleri üzüntüye boğdu.)
  10. The apathy of the company’s management towards employee welfare led to a high turnover rate. (Şirket yönetiminin çalışanların refahına karşı ilgisizliği yüksek bir işten çıkarma oranına neden oldu.)
  11. She felt a sense of apathy towards life after the death of her husband. (Eşi öldükten sonra hayata karşı bir ilgisizlik hissetti.)
  12. The politician’s apathy towards the needs of his constituents cost him the election. (Politikacının seçmenlerinin ihtiyaçlarına karşı duyarsızlığı seçimlerde ona pahalıya mal oldu.)
  13. The apathy of the media towards the plight of the homeless was criticized by many. (Evlerisizlerin durumuna karşı medyanın ilgisizliği birçok kişi tarafından eleştirildi.)
  14. The apathy of the parents towards their child’s education was reflected in his poor performance. (Ebeveynlerin çocuklarının eğitimine karşı ilgisizliği, çocuğun kötü performansına yansıdı.)
  15. Apathy towards one’s own safety can lead to dangerous situations. (K
  1. The apathy of the audience towards the play was evident in the lack of applause. (Oyunu izleyenlerin ilgisizliği, alkış eksikliğinde belli oldu.)
  2. The apathy of the government towards mental health issues is a growing concern. (Hükümetin zihinsel sağlık sorunlarına karşı duyarsızlığı büyüyen bir endişe kaynağıdır.)
  3. The employee’s apathy towards customer service was reflected in the negative reviews. (Müşteri hizmetlerine karşı çalışanın ilgisizliği, negatif yorumlara yansıdı.)
  4. Apathy towards the suffering of animals is a common attitude among some people. (Hayvanların acısına karşı ilgisizlik, bazı insanlar arasında yaygın bir tutumdur.)
  5. The apathy of the school administration towards bullying was concerning to the parents. (Okul yönetiminin zorbalığa karşı ilgisizliği, ebeveynleri endişelendirdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.