Apathetical-Apathetic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apathetical-Apathetic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Apathetic-Apathetical Nedir?

Apathetic ya da apathetical, duyarsız veya ilgisiz bir şekilde davranan kişileri veya durumları ifade eden sıfatlardır.

Örnek Cümleler:

1. She showed an apathetic attitude towards her friend’s problems. (Arkadaşının sorunlarına karşı ilgisiz bir tavır sergiledi.)
2. His apathetic reaction to the news shocked everyone. (Haberlere karşı kayıtsız tepkisi herkesi şok etti.)
3. The apathetic student didn’t bother to study for the exam. (İlgisiz öğrenci sınav için çalışmaya uğraşmadı.)
4. I felt apathetic towards the movie, it didn’t capture my attention. (Filme karşı ilgisiz hissettim, dikkatimi çekmedi.)
5. The apathetic crowd just stood there without any reaction. (İlgisiz kalabalık sadece durdu, hiçbir tepki göstermediler.)
6. The apathetic response from the company disappointed the customers. (Şirketten ilgisiz cevap müşterileri hayal kırıklığına uğrattı.)
7. He spoke in an apathetic tone, as if he didn’t care about the issue. (Meseleye önem vermiyormuş gibi, ilgisiz bir tonla konuştu.)
8. The apathetic employee didn’t show any enthusiasm for the new project. (İlgisiz çalışan, yeni projeye herhangi bir heves göstermedi.)
9. Her apathetic behavior towards her family members was concerning. (Ailesine karşı ilgisiz davranışları endişe vericiydi.)
10. The apathetic voters didn’t turn up to the polling station. (İlgisiz seçmenler, oy kullanma yerine gelmedi.)
11. He had an apathetic look on his face throughout the meeting. (Toplantı boyunca yüzünde ilgisiz bir ifade vardı.)
12. The apathetic response from the government was criticized by the public. (Hükümetten ilgisiz cevap halk tarafından eleştirildi.)
13. She felt apathetic towards her job, and decided to quit. (İşine karşı ilgisiz hissetti ve istifa etmeye karar verdi.)
14. The apathetic teacher didn’t inspire her students to learn. (İlgisiz öğretmen öğrencilerini öğrenmeye teşvik etmedi.)
15. His apathetic attitude towards the environment bothered his friends. (Çevreye karşı ilgisiz tutumu arkadaşlarını rahatsız etti.)
16. The apathetic response from the insurance company left her frustrated. (Sigorta şirketinden ilgisiz cevap alınca, sinirleri bozuldu.)
17. She showed an apathetic response to the proposal, which surprised her colleagues. (Öneriye ilgisiz bir yanıt verdi, meslektaşlarını şaşırttı.)
18. The apathetic cat just slept through the whole day. (İlgisiz kedi, tüm gün uyuyarak geçirdi.)
19. His ap

19. His apathetical behavior towards his partner was damaging their relationship. (Partnerine karşı ilgisiz davranışları ilişkilerine zarar veriyordu.)
20. The apathetic response from the company’s customer service department infuriated the customer. (Şirketin müşteri hizmetleri departmanından ilgisiz bir yanıt alınca, müşteri sinirlendi.)