Amiss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amiss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amiss

Amiss, yanlış veya uygun olmayan şekilde yapılan bir şeyi ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. I fear something is amiss with our plan. (Planımızda bir şeylerin yanlış olduğundan korkuyorum.)
2. She realized that her assumptions were amiss. (Varsayımlarının yanlış olduğunu fark etti.)
3. I must have done something amiss to upset him. (Onu üzmek için yanlış bir şey yaptığımı düşünüyorum.)
4. His statement was amiss and offended many people. (Dedikleri yanlış ve birçok insanı kızdırdı.)
5. The email was sent to the wrong person, and something was amiss. (E-posta yanlış kişiye gönderildi ve bir şeyler yanlıştı.)
6. The project failed because there were many things amiss in the planning phase. (Proje, planlama aşamasında birçok şeyin yanlış olması nedeniyle başarısız oldu.)
7. Something seems amiss with the new hire. (Yeni işe alınan kişide bir şeyler yanlış gibi görünüyor.)
8. I can’t quite put my finger on what’s amiss, but something doesn’t feel right. (Tam olarak neyin yanlış olduğunu söyleyemem ama bir şeyler doğru gelmiyor.)
9. The chef realized that the recipe was amiss and needed some adjustments. (Aşçı, tarifin yanlış olduğunu fark etti ve bazı ayarlamalar yapılması gerektiğini anladı.)
10. The machine wasn’t working correctly, and something was amiss with its wiring. (Makine düzgün çalışmıyordu ve tellerinde bir şeyler yanlış gibiydi.)
11. The author apologized for the amiss information in his book. (Yazar, kitabındaki yanlış bilgiler için özür diledi.)
12. There was definitely something amiss about the way he was behaving. (Davranış şekliyle kesinlikle bir şeyler yanlıştı.)
13. I think the translation is amiss because the sentences don’t make sense. (Cümleler anlamsız olduğu için çevirinin yanlış olduğunu düşünüyorum.)
14. The teacher noticed that the student’s answers were amiss, and he was cheating. (Öğretmen öğrencinin yanıtlarının yanlış olduğunu fark etti ve kopya çektiğini anladı.)
15. The mechanic found something amiss in the engine and needed to repair it. (Tamirci, motorun içinde bir şeyler yanlış olduğunu buldu ve tamir etmek gerekiyordu.)
16. The manager apologized to the customers for the amiss service they received. (Müşterilere verilen yanlış hizmet için yönetici özür diledi.)
17. The doctor realized that his diagnosis was amiss and needed to reevaluate the patient. (Doktor, tanısının yanlış olduğunu fark etti ve hastayı tekrar değerlendirmesi gerektiğini anladı.)
    18

18. The accountant discovered that there was something amiss with the company’s financial statements. (Muhasebeci, şirketin mali tablolarında bir şeylerin yanlış olduğunu keşfetti.)
19. The police officer suspected that something was amiss when he saw the broken window. (Polis memuru, kırık pencereyi görünce bir şeylerin yanlış olduğundan şüphelendi.)
20. The customer service representative apologized for the amiss order and offered a refund. (Müşteri hizmetleri temsilcisi, yanlış sipariş için özür diledi ve iade teklif etti.)