Amends İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amends İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amends İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amends kelimesi, Türkçe’de “telafi etmek” anlamına gelir. Aşağıda, Amends kelimesinin İngilizce cümleler içinde kullanımına örnekler verilmiştir:

1. I’m sorry for what I said earlier. Let me make amends. (Daha önce söylediğim için üzgünüm. Telafi etmeme izin verin.)
2. He tried to make amends for his mistake by working overtime. (Overtime çalışarak hatasını telafi etmeye çalıştı.)
3. She made amends for being late by bringing a gift. (Geç kaldığı için telafi etmek için bir hediye getirdi.)
4. The company tried to make amends to its customers by offering a discount. (Şirket, müşterilerine indirim teklif ederek telafi etmeye çalıştı.)
5. The politician made amends for his controversial statement by apologizing. (Sözleri nedeniyle tartışmalar yaratan siyasetçi, özür dileyerek telafi etmeye çalıştı.)
6. The athlete made amends for his poor performance by training harder. (Başarısız performansı nedeniyle sporcu, daha sıkı antrenman yaparak telafi etmeye çalıştı.)
7. She made amends for her mistake by admitting it and taking responsibility. (Hatasını kabul ederek ve sorumluluk alarak telafi etti.)
8. The student made amends for missing the deadline by submitting the assignment early. (Süreyi kaçırması nedeniyle öğrenci, ödevi erken teslim ederek telafi etmeye çalıştı.)
9. The employee made amends for the error in the report by correcting it and apologizing. (Raporundaki hatayı düzelterek ve özür dileyerek çalışan, telafi etmeye çalıştı.)
10. The friend made amends for the argument by offering to make dinner together. (Tartışmanın ardından arkadaş, birlikte yemek yapmayı teklif ederek telafi etmeye çalıştı.)
11. The company made amends for the late delivery by offering free shipping on the next order. (Geç teslimat nedeniyle şirket, bir sonraki siparişte ücretsiz kargo sunarak telafi etmeye çalıştı.)
12. The neighbor made amends for the noise by bringing over a bottle of wine. (Gürültü nedeniyle komşu, bir şişe şarap getirerek telafi etmeye çalıştı.)
13. The student council made amends for the cancelled event by rescheduling it. (İptal edilen etkinlik için öğrenci konseyi, yeniden programlayarak telafi etmeye çalıştı.)
14. The company made amends for the defective product by offering a refund or replacement. (Kusurlu ürün nedeniyle şirket, geri ödeme veya değiştirme seçeneği sunarak telafi etmeye çalıştı.)
15. The restaurant made amends for the long wait by offering

a free appetizer. (Uzun bekleme süresi için restoran, ücretsiz bir atıştırmalık sunarak telafi etmeye çalıştı.)
16. The politician made amends for the controversial policy by revising it based on public feedback. (Tartışmalı politika için siyasetçi, halkın geri bildirimleri doğrultusunda revize ederek telafi etmeye çalıştı.)

17. The coach made amends for the team’s loss by taking responsibility and offering a plan for improvement. (Takımın kaybı nedeniyle antrenör, sorumluluk alarak ve gelişim için bir plan sunarak telafi etmeye çalıştı.)
18. The company made amends for the data breach by offering identity protection services to affected customers. (Veri ihlali nedeniyle şirket, etkilenen müşterilere kimlik koruma hizmetleri sunarak telafi etmeye çalıştı.)
19. The company made amends for the poor customer service by offering a discount on the next purchase. (Kötü müşteri hizmetleri için şirket, bir sonraki satın alımda indirim sunarak telafi etmeye çalıştı.)
20. The friend made amends for forgetting the birthday by throwing a surprise party. (Doğum gününü unutması nedeniyle arkadaş, sürpriz bir parti düzenleyerek telafi etmeye çalıştı.)