Ambulance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ambulance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ambulance İle İlgili Cümleler (Cümle İçinde Kullanımı)

Ambulance (noun): A specially equipped vehicle used for transporting sick or injured people to medical facilities.

1. I called an ambulance when my grandmother had a heart attack. (İngilizce:)
2. I saw an ambulance rushing down the street with its sirens blaring. (İngilizce:)
3. The ambulance arrived at the scene of the accident within minutes. (İngilizce:)
4. The ambulance driver was very skilled at navigating through traffic. (İngilizce:)
5. My friend had to ride in the ambulance to the hospital after falling off his bike. (İngilizce:)
6. The ambulance crew quickly assessed the patient’s condition and provided treatment. (İngilizce:)
7. The ambulance was equipped with advanced medical equipment and supplies. (İngilizce:)
8. The ambulance had to stop at several red lights on the way to the hospital. (İngilizce:)
9. The ambulance driver asked me to move my car so they could get through. (İngilizce:)
10. The ambulance crew worked tirelessly to save the patient’s life. (İngilizce:)
11. The ambulance had to take a detour due to road construction. (İngilizce:)
12. The ambulance siren could be heard from several blocks away. (İngilizce:)
13. The ambulance driver carefully maneuvered through the crowded parking lot. (İngilizce:)
14. The ambulance crew wore protective gear when dealing with patients who had contagious illnesses. (İngilizce:)
15. The ambulance transported the patient to the nearest hospital with a trauma center. (İngilizce:)
16. The ambulance was involved in a collision with another vehicle on the way to the hospital. (İngilizce:)
17. The ambulance was dispatched to the scene of a car accident on the highway. (İngilizce:)
18. The ambulance crew assisted the injured hiker and carried him down the mountain on a stretcher. (İngilizce:)
19. The ambulance was parked outside the emergency room entrance, waiting for the next call. (İ

ngilizce:)
20. The ambulance service is available 24/7 for emergencies. (İngilizce:)

Türkçe Karşılıklar:

1. Büyükannem kalp krizi geçirince ambulans çağırdım.
2. Sirenleri çalınan bir ambulansı hızla ilerlerken gördüm.
3. Ambulans, kaza yerine birkaç dakika içinde ulaştı.
4. Ambulans şoförü, trafikte ustaca hareket ediyordu.
5. Arkadaşım bisikletten düşüp hastaneye ambulansla gitmek zorunda kaldı.
6. Ambulans ekibi, hastanın durumunu hızlıca değerlendirdi ve tedavi sağladı.
7. Ambulans, ileri tıbbi ekipman ve malzemelerle donatılmıştı.
8. Ambulans, hastaneye giderken birkaç kırmızı ışıkta durmak zorunda kaldı.
9. Ambulans şoförü, geçebilmeleri için arabamı hareket ettirmemi istedi.
10. Ambulans ekibi, hastanın hayatını kurtarmak için yorulmadan çalıştı.
11. Ambulans, yol çalışmaları nedeniyle başka bir yola girmek zorunda kaldı.
12. Ambulans sireninin sesi birkaç blok öteden duyulabiliyordu.
13. Ambulans şoförü, kalabalık otoparkta dikkatli bir şekilde manevra yaparak ilerledi.
14. Ambulans ekibi, bulaşıcı hastalığı olan hastalarla uğraşırken koruyucu ekipman giydi.
15. Ambulans, en yakın travma merkezi olan hastaneye hastayı taşıdı.
16. Ambulans, hastaneye giderken başka bir araçla çarpıştı.
17. Ambulans, otoyoldaki bir araba kazasına müdahale etmek üzere görevlendirildi.
18. Ambulans ekibi, yaralı yürüyüşçüye yardım etti ve onu sedyeyle dağın aşağısına taşıdı.
19. Ambulans, acil servis girişinin önünde park ederek, bir sonraki çağrıyı bekliyordu.
20. Ambulans hizmeti, acil durumlar için 7/24 hizmet vermektedir.