Amazing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amazing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amazing

Anlamı: Şaşırtıcı, harika, müthiş

Örnek cümleler:

  1. The view from the top of the mountain was truly amazing. (Dağın tepesinden manzara gerçekten şaşırtıcıydı.)
  2. Her voice was amazing, and it gave me chills. (Onun sesi harikaydı ve tüylerimi diken diken etti.)
  3. The performance was amazing, and the audience gave a standing ovation. (Performans müthişti ve izleyiciler ayakta alkışladılar.)
  4. The fireworks show was amazing, and it lit up the entire sky. (Havai fişek gösterisi müthişti ve tüm gökyüzünü aydınlattı.)
  5. The food at the restaurant was amazing, and we couldn’t stop eating. (Restorandaki yemekler harikaydı ve yemek yemeyi durduramadık.)
  6. The singer’s range was amazing, and she hit every note perfectly. (Şarkıcının ses aralığı müthişti ve her notayı mükemmel şekilde vurdu.)
  7. The sunset over the ocean was amazing, and the colors were breathtaking. (Deniz üzerindeki gün batımı şaşırtıcıydı ve renkler nefes kesiciydi.)
  8. The amount of support we received from our community was truly amazing. (Topluluğumuzdan aldığımız destek miktarı gerçekten harikaydı.)
  9. The artwork in the museum was amazing, and we spent hours admiring it. (Müzede yer alan sanat eserleri müthişti ve saatlerce hayran kaldık.)
  10. The technology used in the new car is amazing, and it has many advanced features. (Yeni arabada kullanılan teknoloji harika ve birçok gelişmiş özelliği var.)
  11. The athlete’s performance in the Olympics was amazing, and he set a new record. (Sporcunun Olimpiyatlardaki performansı harikaydı ve yeni bir rekora imza attı.)
  12. The kindness of the stranger we met was amazing, and it restored our faith in humanity. (Tanıştığımız yabancının iyiliği şaşırtıcıydı ve insanlığa olan inancımızı yeniden kazandırdı.)
  13. The speed of the roller coaster was amazing, and it made our hearts race. (Lunaparktaki roller coaster’ın hızı müthişti ve kalplerimizi hızlandırdı.)
  14. The architecture of the old building was amazing, and it had so much history. (Eski binanın mimarisi harikaydı ve tarihi çok fazlaydı.)
  15. The beauty of the flowers in the garden was amazing, and it was a feast for the eyes. (Bahçedeki çiçeklerin güzelliği harikaydı ve görsel bir şölen oluşturuyordu.)
  16. The skill of the dancer was amazing, and she moved with grace and elegance. (Dansçının yeteneği müthişti ve zarafetle hareket ediyordu.)
  17. The intelligence of the scientist
  1. The intelligence of the scientist was amazing, and he made groundbreaking discoveries. (Bilim adamının zekası harikaydı ve çığır açan keşifler yaptı.)
  2. The kindness of the volunteers at the charity event was amazing, and they made a real difference. (Hayırseverlik etkinliğindeki gönüllülerin iyiliği şaşırtıcıydı ve gerçek bir fark yarattılar.)
  3. The performance of the orchestra was amazing, and the music was truly moving. (Orkestranın performansı harikaydı ve müzik gerçekten etkileyiciydi.)
  4. The view of the city from the rooftop was amazing, and it took our breath away. (Çatıdan şehir manzarası harikaydı ve bizi büyüledi.)

Türkçe Karşılıkları:

  • şaşırtıcı
  • harika
  • müthiş
  • nefes kesici
  • göz alıcı
  • çarpıcı
  • etkileyici
  • inanılmaz
  • olağanüstü
  • fevkalade
  • muhteşem
  • şahane
  • kusursuz
  • gösterişli
  • özel
  • hayranlık uyandırıcı
  • akıllıca
  • merak uyandırıcı
  • eşsiz
  • benzersiz

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.