Allege İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Allege İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Allege (iddia etmek, iddia ettiği şeyi kanıtlamakla yükümlü olmak)

Allege, bir iddiayı ya da bir suçlamayı belirtmek için kullanılan bir fiildir. Bu kelime genellikle bir olayı ya da bir durumu gösterirken, kanıt göstermekle yükümlü olduğunu belirtir.

Örnek cümleler:

  1. The witness alleged that he saw the suspect at the crime scene. (Tanık, şüpheliyi suç mahallinde gördüğünü iddia etti.)
  2. The plaintiff alleged that the defendant breached the contract. (Davacı, davalının sözleşmeyi ihlal ettiğini iddia etti.)
  3. The journalist alleged that the government covered up the scandal. (Gazeteci, hükümetin skandalı örtbas ettiğini iddia etti.)
  4. The employee alleged that the company discriminated against him based on his race. (Çalışan, şirketin ırkına dayalı olarak kendisine ayrımcılık yaptığını iddia etti.)
  5. The prosecutor alleged that the defendant committed the crime with premeditation. (Savcı, davalının önceden tasarlayarak suçu işlediğini iddia etti.)
  6. The plaintiff alleged that the doctor’s negligence caused his injury. (Davacı, doktorun ihmali nedeniyle yaralandığını iddia etti.)
  7. The student alleged that the teacher unfairly graded her paper. (Öğrenci, öğretmenin adil olmayan bir şekilde kağıdını notlandırdığını iddia etti.)
  8. The whistleblower alleged that the company was engaged in illegal activity. (İhbarcı, şirketin yasadışı faaliyetlere dahil olduğunu iddia etti.)
  9. The opposition party alleged that the ruling party rigged the election. (Muhalefet partisi, iktidar partisinin seçimi manipüle ettiğini iddia etti.)
  10. The victim alleged that the assailant used a weapon during the attack. (Mağdur, saldırganın saldırı sırasında silah kullandığını iddia etti.)
  11. The plaintiff alleged that the product caused her injury. (Davacı, ürünün kendisine zarar verdiğini iddia etti.)
  12. The employee alleged that the company retaliated against him for reporting harassment. (Çalışan, şirketin tacizi rapor ettiği için kendisine karşı misilleme yaptığını iddia etti.)
  13. The witness alleged that the driver ran a red light. (Tanık, sürücünün kırmızı ışıkta geçtiğini iddia etti.)
  14. The victim alleged that the suspect stole his wallet. (Mağdur, şüphelinin cüzdanını çaldığını iddia etti.)
  15. The plaintiff alleged that the company breached its duty of care. (Davacı, şirketin özen borcunu ihlal ettiğini iddia etti.)
  16. The whistleblower alleged that the company covered up a safety hazard. (İhbarc

ı, şirketin bir güvenlik tehlikesini örtbas ettiğini iddia etti.)
17. The victim alleged that the defendant assaulted him with a deadly weapon. (Mağdur, davalının kendisine öldürücü bir silahla saldırdığını iddia etti.)

  1. The plaintiff alleged that the company discriminated against her because of her gender. (Davacı, şirketin cinsiyeti nedeniyle kendisine ayrımcılık yaptığını iddia etti.)
  2. The whistleblower alleged that the company violated environmental regulations. (İhbarcı, şirketin çevre düzenlemelerini ihlal ettiğini iddia etti.)
  3. The witness alleged that the defendant was under the influence of drugs at the time of the incident. (Tanık, şüphelinin olayın gerçekleştiği sırada uyuşturucu etkisi altında olduğunu iddia etti.)

(Türkçe karşılıklar mavi ve kalın olarak yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.