Airtight İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Airtight Nedir?
Airtight, havayı veya suyu geçirmez şekilde kapatılmış veya kapalı olan anlamına gelen bir İngilizce sıfattır.
Örnek Cümleler:
-
The airtight container kept the food fresh for a long time.
Türkçe karşılığı: Hava geçirmez kap, yiyecekleri uzun süre taze tuttu.
-
The package was completely airtight, so the contents were protected from any damage.
Türkçe karşılığı: Paket tamamen hava geçirmezdi, bu nedenle içeriği herhangi bir zarardan korundu.
-
Make sure the lid is airtight to prevent leaks.
Türkçe karşılığı: Sızıntıyı önlemek için kapağın hava geçirmez olduğundan emin olun.
-
The windows in our house are airtight, so we don’t get drafts.
Türkçe karşılığı: Evimizdeki pencereler hava geçirmez, bu nedenle rüzgar almayız.
-
The airtight seal on the door kept out all the noise from outside.
Türkçe karşılığı: Kapıdaki hava geçirmez contalar dışarıdaki tüm gürültüyü engelledi.
-
The submarine’s airtight hatch was difficult to open.
Türkçe karşılığı: Denizaltının hava geçirmez kapısı açmak zordu.
-
The astronaut’s space suit had to be completely airtight to protect him from the vacuum of space.
Türkçe karşılığı: Astronotun uzay giysisi, uzayın vakumundan onu korumak için tamamen hava geçirmez olmak zorundaydı.
-
The airtight plastic wrap kept the leftover food fresh.
Türkçe karşılığı: Hava geçirmez plastik kaplama, artan yiyecekleri taze tuttu.
-
The airtight safe protected the valuable documents from fire and theft.
Türkçe karşılığı: Hava geçirmez kasa, değerli belgeleri yangın ve hırsızlıktan korudu.
-
The scientists worked in an airtight laboratory to prevent contamination.
Türkçe karşılığı: Bilim adamları, kontaminasyonu önlemek için hava geçirmez bir laboratuvarda çalıştılar.
-
The airtight barrier around the construction site prevented dust and debris from spreading.
Türkçe karşılığı: İnşaat alanı etrafındaki hava geçirmez bariyer, toz ve enkazın
diğer bölgelere yayılmasını önledi.
-
The airtight insulation in the walls keeps our house warm in the winter.
Türkçe karşılığı: Duvarlardaki hava geçirmez izolasyon kışın evimizi sıcak tutar.
-
The airtight lid on the water bottle prevents spills.
Türkçe karşılığı: Su şişesindeki hava geçirmez kapak, dökülmeleri önler.
-
The astronauts had to wear airtight suits to survive in the vacuum of space.
Türkçe karşılığı: Astronotlar uzayın vakumunda hayatta kalmak için hava geçirmez kıyafetler giymek zorunda kaldılar.
-
The airtight packaging on the medicine kept it fresh and potent.
Türkçe karşılığı: İlaçtaki hava geçirmez ambalaj, onu taze ve güçlü tuttu.
-
The airtight container was perfect for storing sensitive electronic equipment.
Türkçe karşılığı: Hava geçirmez kap, hassas elektronik ekipmanları depolamak için mükemmeldi.
-
The airtight seal on the windows kept out the cold wind.
Türkçe karşılığı: Pencerelerdeki hava geçirmez contalar soğuk rüzgarı dışarıda tuttu.
-
The airtight lid on the coffee mug kept the coffee hot for a long time.
Türkçe karşılığı: Kahve bardağındaki hava geçirmez kapak, kahveyi uzun süre sıcak tuttu.
-
The airtight cover on the swimming pool prevented evaporation.
Türkçe karşılığı: Yüzme havuzundaki hava geçirmez kapak buharlaşmayı önledi.
-
The submarine’s airtight compartments allowed it to dive deep underwater.
Türkçe karşılığı: Denizaltının hava geçirmez bölümleri onun derin suya dalmasına izin verdi.
Hemen Yorum Yaz