Aimer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aimer (verb): Birine veya bir şeye karşı sevgi, tutku veya ilgi beslemek.

I love spending time with my family.
(Türkçe: Ailemle zaman geçirmeyi seviyorum.)
She adores her new puppy.
(Türkçe: Yeni yavru köpeğine bayılıyor.)
He likes to play video games in his free time.
(Türkçe: Boş zamanlarında video oyunları oynamayı seviyor.)
My sister enjoys reading novels.
(Türkçe: Kız kardeşim roman okumayı keyif alıyor.)
They love hiking in the mountains.
(Türkçe: Dağlarda yürüyüş yapmayı seviyorlar.)
I adore my grandmother’s homemade cookies.
(Türkçe: Büyükannemin ev yapımı kurabiyelerine bayılıyorum.)
She likes to listen to music while she works.
(Türkçe: Çalışırken müzik dinlemeyi seviyor.)
He enjoys cooking dinner for his family.
(Türkçe: Ailesi için akşam yemeği pişirmeyi keyif alıyor.)
They love watching movies together.
(Türkçe: Birlikte film izlemeyi seviyorlar.)
She adores her husband’s sense of humor.
(Türkçe: Kocasının espri anlayışına hayran.)
He likes to take his dog for a walk in the park.
(Türkçe: Köpeğini parkta gezdirmeyi seviyor.)
I enjoy swimming in the ocean.
(Türkçe: Den

izde yüzmeyi keyif alırım.)

They love going on road trips together.
(Türkçe: Birlikte yolculuk yapmayı çok seviyorlar.)
She adores her baby nephew.
(Türkçe: Bebek yeğenine hayran.)
He likes to play soccer with his friends.
(Türkçe: Arkadaşlarıyla futbol oynamayı sever.)
My parents love traveling to new places.
(Türkçe: Ebeveynlerim yeni yerler keşfetmeyi çok seviyorlar.)
She adores her job as a teacher.
(Türkçe: Öğretmen olarak işini çok seviyor.)
He likes to read books in his spare time.
(Türkçe: Boş zamanlarında kitap okumayı sever.)
They love spending time with their grandchildren.
(Türkçe: Torunlarıyla zaman geçirmeyi çok seviyorlar.)
She adores her parents and is grateful for everything they have done for her.
(Türkçe: Ebeveynlerine hayrandır ve onların kendisi için yaptıkları her şeye minnettardır.)

Eğitim Platformu