Ahem İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ahem İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ahem İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Ahem, öksürmek için yapılan nazik bir uyarı sesidir.

1. Ahem! Excuse me, may I interrupt for a moment? (Affedersiniz, bir anlık müsaade isteyebilir miyim?)
2. She cleared her throat with an ahem before beginning her speech. (Konuşmasına başlamadan önce boğazını hafifçe temizledi.)
3. He gave an ahem to get his friend’s attention. (Arkadaşının dikkatini çekmek için hafif bir öksürük sesi çıkardı.)
4. With a slight ahem, she signaled to her friend that it was time to leave. (Hafif bir öksürük sesiyle arkadaşına zamanın geldiğini işaret etti.)
5. He coughed an ahem before asking the question. (Sorusunu sormadan önce öksürdü.)
6. She gave an ahem and then continued her story. (Öksürdü ve sonra hikayesine devam etti.)
7. The speaker cleared his throat with an ahem before starting his presentation. (Sunumuna başlamadan önce konuşmacı hafif bir öksürük sesi çıkardı.)
8. He interrupted the conversation with an ahem. (Sohbeti bir öksürük sesiyle kesildi.)
9. She made an ahem to signal to her friend that she wanted to leave. (Arkadaşına ayrılmak istediğini bildirmek için bir öksürük sesi çıkardı.)
10. The actor cleared his throat with an ahem before delivering his lines. (Sözlerini söylemeden önce aktör boğazını hafifçe temizledi.)
11. With an ahem, she drew everyone’s attention to the front of the room. (Hafif bir öksürük sesiyle odanın önüne herkesin dikkatini çekti.)
12. The teacher gave an ahem to quiet the class down. (Sınıfı sessizleştirmek için öksürdü.)
13. He interrupted the conversation with an ahem to ask a question. (Soru sormak için öksürdü ve sohbeti kesildi.)
14. The singer cleared her throat with an ahem before starting to sing. (Şarkı

söylemeden önce şarkıcının boğazını temizlemek için hafifçe öksürdü.)
15. He made an ahem to get the waiter’s attention. (Garsonun dikkatini çekmek için hafif bir öksürük sesi çıkardı.)

16. She gave an ahem to signal that it was time to start the meeting. (Toplantının başlama vakti geldiğini işaret etmek için bir öksürük sesi çıkardı.)
17. He cleared his throat with an ahem before making his announcement. (Duyurusunu yapmadan önce boğazını hafifçe temizledi.)
18. With an ahem, she interrupted the conversation to introduce herself. (Kendini tanıtmak için sohbeti keserek öksürdü.)
19. He made an ahem to get the attention of the audience. (İzleyicilerin dikkatini çekmek için hafif bir öksürük sesi çıkardı.)
20. She gave an ahem to signal that she had something to say. (Bir şeyler söylemek istediğini işaret etmek için hafif bir öksürük sesi çıkardı.)

Türkçe Karşılıkları: affedersiniz, öksürük, hafif öksürük, dikkat çekme işareti, boğazını temizleme işareti, söze başlama işareti vb.