Agreement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Agreement İle İlgili Cümleler
Anlamı: Anlaşma, uzlaşma veya mutabakat anlamına gelir.
- We have an agreement to meet at the park at 2 pm. (2 öğleden sonra parkta buluşmak için anlaşmamız var.)
- The company and the union reached an agreement on wages. (Şirket ve sendika, ücretler konusunda anlaşmaya vardı.)
- The parties couldn’t come to an agreement on the terms. (Taraflar, şartlar konusunda anlaşamadılar.)
- According to the agreement, we have to pay a deposit of 30%. (Anlaşmaya göre, %30 depozito ödememiz gerekiyor.)
- The landlord and tenant signed a rental agreement. (Ev sahibi ve kiracı, kira sözleşmesini imzaladılar.)
- We need your agreement before we can proceed. (Devam edebilmemiz için sizin onayınıza ihtiyacımız var.)
- The two sides were finally able to come to an agreement. (İki taraf sonunda anlaşmaya varabildi.)
- The contract is binding upon agreement of both parties. (Sözleşme, her iki tarafın da anlaşmasına bağlıdır.)
- They have a non-disclosure agreement in place. (Gizlilik sözleşmeleri var.)
- The company is in agreement with the proposed changes. (Şirket, önerilen değişikliklerle anlaşmada.)
- He refused to sign the agreement. (Anlaşmayı imzalamayı reddetti.)
- She nodded in agreement with his statement. (Onun söylediğiyle aynı fikirde olduğunu başıyla onayladı.)
- The agreement is subject to change if circumstances warrant it. (Koşullar gerektirdiği takdirde anlaşma değişebilir.)
- Both parties have to abide by the terms of the agreement. (Her iki taraf da anlaşmanın şartlarına uymak zorundadır.)
- The agreement is valid for one year. (Anlaşma bir yıl boyunca geçerlidir.)
- They reached a mutually beneficial agreement. (Karşılıklı faydalı bir anlaşmaya vardılar.)
- The disagreement led to a breakdown in negotiations. (Anlaşmazlık, müzakerelerin çökmesine neden oldu.)
- The parties are trying to reach a compromise agreement. (Taraflar, bir uzlaşma anlaşmasına varmaya çalışıyorlar.)
- The agreement was finalized after several rounds of negotiations. (Anlaşma, birkaç tur müzakerenin ardından nihayetlendi.)
- The agreement outlines the responsibilities of each party. (Anlaşma, her tarafın sorumluluklarını belirler.)
Türkçe Karşılıklar:
- 2 öğleden sonra parkta buluşmak için anlaşmamız var.
- Şirket ve sendika, ücretler konusunda anlaşmaya vardı.
- Taraflar, şartlar konusunda anlaşamadılar.
- Anlaşmaya göre, %30 depozito ödememiz gerekiyor.
- Ev sahibi ve kiracı, kira sözleşmesini imzaladılar.
- Devam edebilmemiz için sizin onayınıza ihtiyacımız var.
- İki taraf sonunda anlaşmaya varabildi.
- Sözleşme, her iki tarafın da anlaşmasına bağlıdır.
- Gizlilik sözleşmeleri var.
- Şirket, önerilen değişikliklerle anlaşmada.
- Anlaşmayı imzalamayı reddetti.
- Onun söylediğiyle aynı fikirde olduğunu başıyla onayladı.
- Koşullar gerektirdiği takdirde anlaşma değişebilir.
- Her iki taraf da anlaşmanın şartlarına uymak zorundadır.
- Anlaşma bir yıl boyunca geçerlidir.
- Karşılıklı faydalı bir anlaşmaya vardılar.
- Anlaşmazlık, müzakerelerin çökmesine neden oldu.
- Taraflar, bir uzlaşma anlaşmasına varmaya çalışıyorlar.
- Anlaşma, birkaç tur müzakerenin ardından nihayetlendi.
- Anlaşma, her tarafın sorumluluklarını belirler.
Hemen Yorum Yaz