Agonize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Agonize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Agonize İle İlgili Cümleler

Anlamı: Çok acı çekmek, çok endişelenmek, eziyet çekmek.

Örnek Cümleler:

  1. She was agonizing over the decision of whether to quit her job or not. (İşinden ayrılma kararını vermek konusunda çok endişeleniyordu.)

  2. The family agonized for weeks while their son was missing. (Oğulları kayıp olduğu süre boyunca aile haftalarca eziyet çekti.)

  3. He agonized over the decision to move to another country. (Başka bir ülkeye taşınma kararını vermek için epey acı çekti.)

  4. She agonized over the choice of dress for the party. (Parti için giysi seçimi konusunda epey düşündü ve endişelendi.)

  5. The athlete agonized over his injury and whether he would be able to play again. (Sporcu, yaralanması ve tekrar oynayıp oynayamayacağı konusunda çok acı çekti.)

  6. The patient was agonizing in pain before the surgery. (Ameliyattan önce hastanın acı çekmesi çok zor oldu.)

  7. The writer agonized over every word in his novel. (Yazar romanındaki her kelime üzerine epey düşündü.)

  8. She agonized over whether to tell the truth or not. (Doğruyu söylemek konusunda endişelendi.)

  9. The family agonized over the loss of their pet dog. (Evcil köpeklerini kaybetmeleri konusunda aile epey eziyet çekti.)

  10. The student agonized over the exam, fearing he would fail. (Sınav konusunda çok endişelenen öğrenci başarısız olacağından korktu.)

  11. The mother agonized over the health of her newborn baby. (Yeni doğan bebeğinin sağlığı konusunda anne çok endişelendi.)

  12. He agonized over his past mistakes and regrets. (Geçmişteki hataları ve pişmanlıkları konusunda çok acı çekti.)

  13. The team agonized over the loss of their coach. (Antrenörlerinin kaybı konusunda takım epey eziyet çekti.)

  14. The artist agonized over the details in her painting. (Resmindeki ayrıntılar konusunda sanatçı epey düşündü.)

  15. The parents agonized over their daughter’s safety while she was away on a school trip. (Kızlarının okul gezisindeyken güvenliği konusunda anne-baba çok endişelendiler.)

  16. The victim’s family agonized over the verdict of the trial. (Kurbanın ailesi duruşmanın kararı konusunda epey eziyet çekti.)

  17. He agonized over the fact that he had lost his phone. (Telefonunu kaybettiği gerçeği konusunda çok acı çekti.)

  18. The company agonized over the decision to lay off employees. (Çalışanları işten çıkarma kararı kon

  1. The teacher agonized over how to help her struggling student. (Sıkıntı yaşayan öğrencisine nasıl yardımcı olacağı konusunda öğretmen epey düşündü.)

  2. The family agonized over the decision to move their elderly parent into a nursing home. (Yaşlı aile üyesini bir huzurevine taşıma kararı konusunda aile epey eziyet çekti.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Endişelenmek, sıkıntı çekmek
  2. Eziyet çekmek, acı çekmek
  3. Acı çekmek, düşünüp taşınmak
  4. Endişelenmek, düşünmek
  5. Acı çekmek, endişelenmek
  6. Acı çekmek, ızdırap çekmek
  7. Düşünmek, kafa yormak
  8. Endişelenmek, düşünmek
  9. Eziyet çekmek, acı çekmek
  10. Endişelenmek, korkmak
  11. Endişelenmek, kaygılanmak
  12. Acı çekmek, üzülmek
  13. Eziyet çekmek, acı çekmek
  14. Düşünmek, kafa yormak
  15. Endişelenmek, kaygılanmak
  16. Eziyet çekmek, acı çekmek
  17. Acı çekmek, üzülmek
  18. Eziyet çekmek, zorlanmak
  19. Düşünmek, kafa yormak
  20. Eziyet çekmek, zorlanmak.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.