Aggrandizement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aggrandizement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aggrandizement: Yüceltme, büyütme, büyük gösterme

  1. She was always seeking aggrandizement, trying to make herself appear more important than she really was.
    (Türkçe: O her zaman yüceltme arayışında idi, gerçekten olduğundan daha önemli görünmeye çalışıyordu.)

  2. The CEO’s aggrandizement of his own accomplishments was off-putting to his employees.
    (Türkçe: CEO’nun kendi başarılarını büyütmesi, çalışanları rahatsız ediciydi.)

  3. The politician’s aggrandizement of his own achievements was met with skepticism by the public.
    (Türkçe: Politikacının kendi başarılarını büyütmesine, halk şüpheyle yaklaştı.)

  4. The artist was accused of aggrandizement when he claimed that his work was revolutionary.
    (Türkçe: Sanatçı, eserinin devrimci olduğunu iddia ettiğinde yüceltme ile suçlandı.)

  5. The professor’s aggrandizement of his credentials was unnecessary; his reputation spoke for itself.
    (Türkçe: Profesörün niteliklerini büyütmesi gereksizdi; ünü zaten kendisi hakkında konuşuyordu.)

  6. The CEO’s aggrandizement of the company’s profits was misleading; he failed to mention the layoffs that had occurred.
    (Türkçe: CEO’nun şirketin karını büyütmesi yanıltıcıydı; meydana gelen işten çıkarmaları belirtmedi.)

  7. The politician’s aggrandizement of his experience was met with skepticism by his opponents.
    (Türkçe: Politikacının deneyimini büyütmesine, rakipleri şüpheyle yaklaştı.)

  8. The athlete’s aggrandizement of his abilities was seen as arrogant by his teammates.
    (Türkçe: Sporcu, yeteneklerini büyütmesi, takım arkadaşları tarafından kibirli olarak görüldü.)

  9. The student’s aggrandizement of his grades was pointless; no one cared except for him.
    (Türkçe: Öğrencinin notlarını büyütmesi anlamsızdı; sadece kendisi dışında kimse umursamadı.)

  10. The actress’s aggrandizement of her beauty was seen as shallow by her critics.
    (Türkçe: Aktrisin güzelliğini büyütmesi, eleştirmenleri tarafından yüzeysel olarak görüldü.)

  11. The politician’s aggrandizement of his accomplishments was seen as pandering by his constituents.
    (Türkçe: Politikacının başarılarını büyütmesi, seçmenleri tarafından popülizm olarak görüldü.)

  12. The CEO’s aggrandizement of his company’s position in the market was seen as delusional by his competitors.
    (Türkçe: CEO’nun şirketinin piyasadaki konumunu büyütmesi,

rekabetçileri tarafından hayalci olarak görüldü.)

  1. The writer’s aggrandizement of his own work was seen as self-indulgent by his readers.
    (Türkçe: Yazarın kendi eserini büyütmesi, okuyucuları tarafından kendini beğenmiş olarak görüldü.)

  2. The businessman’s aggrandizement of his net worth was seen as boastful by his colleagues.
    (Türkçe: İş adamının net değerini büyütmesi, meslektaşları tarafından övüngen olarak görüldü.)

  3. The musician’s aggrandizement of his talent was seen as justified by his fans.
    (Türkçe: Müzisyenin yeteneğini büyütmesi, hayranları tarafından haklı görüldü.)

  4. The professor’s aggrandizement of his research was seen as impressive by his peers.
    (Türkçe: Profesörün araştırmasını büyütmesi, meslektaşları tarafından etkileyici olarak görüldü.)

  5. The CEO’s aggrandizement of his company’s innovations was seen as inspiring by investors.
    (Türkçe: CEO’nun şirketinin yeniliklerini büyütmesi, yatırımcılar tarafından ilham verici olarak görüldü.)

  6. The politician’s aggrandizement of his policies was seen as ambitious by his supporters.
    (Türkçe: Politikacının politikalarını büyütmesi, destekçileri tarafından iddialı olarak görüldü.)

  7. The artist’s aggrandizement of his work was seen as passionate by art critics.
    (Türkçe: Sanatçının eserini büyütmesi, sanat eleştirmenleri tarafından tutkulu olarak görüldü.)

  8. The athlete’s aggrandizement of his achievements was seen as motivational by his fans.
    (Türkçe: Sporcunun başarılarını büyütmesi, hayranları tarafından motivasyon kaynağı olarak görüldü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.