Ages Ago İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ages Ago İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ages Ago

Ages Ago, “çok uzun zaman önce” anlamına gelen bir İngilizce deyimdir.

Örnek cümleler:

  1. I read that book ages ago. (O kitabı çok uzun zaman önce okudum.)
  2. Ages ago, people used to travel on horses. (Çok uzun zaman önce, insanlar atlarla seyahat ederlerdi.)
  3. My grandparents got married ages ago. (Büyükannem ve büyükbabam çok uzun zaman önce evlendiler.)
  4. I remember playing with dolls ages ago. (Çok uzun zaman önce bebeklerle oynadığımı hatırlıyorum.)
  5. That movie was released ages ago. (O film çok uzun zaman önce yayınlandı.)
  6. My favorite TV show was cancelled ages ago. (En sevdiğim TV programı çok uzun zaman önce iptal edildi.)
  7. I haven’t seen her ages ago. (Onu çok uzun zamandır görmedim.)
  8. Ages ago, people believed the Earth was flat. (Çok uzun zaman önce, insanlar dünyanın düz olduğuna inanırlardı.)
  9. I used to play video games ages ago. (Çok uzun zaman önce video oyunları oynardım.)
  10. The last time I went to Paris was ages ago. (Son Paris’e gidişim çok uzun zaman önceydi.)
  11. My parents met each other ages ago. (Annem ve babam birbirlerini çok uzun zaman önce tanıdılar.)
  12. I learned to swim ages ago. (Yüzme öğrenmem çok uzun zaman önceydi.)
  13. I watched that movie ages ago and still remember it. (O filmi çok uzun zaman önce izledim ve hala hatırlıyorum.)
  14. My sister moved to New York ages ago. (Kız kardeşim çok uzun zaman önce New York’a taşındı.)
  15. I used to collect stamps ages ago. (Çok uzun zaman önce posta pulları toplardım.)
  16. Ages ago, people used to write letters by hand. (Çok uzun zaman önce insanlar mektupları el yazısıyla yazardı.)
  17. I went to a concert ages ago and it was amazing. (Bir konser için çok uzun zaman önce gittim ve harikaydı.)
  18. My grandfather fought in the war ages ago. (Dedem savaşta çok uzun zaman önce savaştı.)
  19. I visited my grandparents’ farm ages ago. (Büyükannem ve büyükbabamın çiftliğine çok uzun zaman önce gittim.)
  20. I read a story about knights ages ago. (Şövalyelerle ilgili bir hikaye çok uzun zaman önce okudum.)
  1. Ages ago, people used to hunt for their food. (Çok uzun zaman önce, insanlar yiyeceklerini avlayarak bulurlardı.)
  2. I used to play the piano ages ago, but I haven’t touched it in years. (Çok uzun zaman önce piyano çalardım, ama yıllardır dokunmadım.)
  3. Ages ago, I had a crush on my neighbor. (Çok uzun zaman önce, komşuma karşı bir ilgim vardı.)
  4. I remember going on a road trip with my friends ages ago. (Arkadaşlarımla yaptığım bir yolculuğu çok uzun zaman önce hatırlıyorum.)
  5. My great-grandmother passed away ages ago, but I still think about her. (Büyükannem çok uzun zaman önce öldü, ama hala onu düşünüyorum.)
  6. I used to write stories ages ago, but I haven’t done it in a while. (Çok uzun zaman önce hikayeler yazardım, ama bir süredir yapmıyorum.)
  7. Ages ago, people used to believe in supernatural creatures like dragons and unicorns. (Çok uzun zaman önce, insanlar ejderhalar ve tek boynuzlu atlar gibi doğaüstü varlıklara inanırlardı.)
  8. I saw a shooting star ages ago and it was magical. (Çok uzun zaman önce bir yıldız kayması gördüm ve büyüleyiciydi.)
  9. Ages ago, I used to have a pet hamster. (Çok uzun zaman önce bir evcil hamster’im vardı.)
  10. I remember having a picnic with my family ages ago. (Ailemle çok uzun zaman önce piknik yapmıştım.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.