Against İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Against Kelimesinin Anlamı:
“Against” kelimesi Türkçe’de “karşı, aleyhinde, karşısında” gibi anlamlara gelir. Bir şeye ya da bir kişiye karşı olan tutumu ifade etmek için kullanılır.
Örnek Cümleler:
- She is against the idea of starting a business with her friends. (O, arkadaşlarıyla bir iş kurma fikrine karşı.)
- The protesters were marching against police brutality. (Protestocular, polis şiddetine karşı yürüyorlardı.)
- We should stand against racism and discrimination. (Irkçılık ve ayrımcılığa karşı durmalıyız.)
- I am against animal testing for cosmetic products. (Kozmetik ürünler için hayvan deneylerine karşıyım.)
- He argued against the proposal during the meeting. (Toplantı sırasında teklife karşı çıktı.)
- The judge ruled against the defendant. (Hakim, sanığın aleyhine karar verdi.)
- The team played against their rivals in the championship. (Takım, şampiyonada rakipleriyle karşı karşıya geldi.)
- She has a strong feeling against people who litter. (Çöp atan insanlara karşı güçlü bir hissi var.)
- The company is taking legal action against the former employee. (Şirket, eski çalışanına karşı yasal işlem başlatıyor.)
- The coach advised the team against complacency. (Antrenör, takıma kibirli davranmamaları konusunda tavsiyede bulundu.)
- The witness testified against the defendant in court. (Tanık, mahkemede sanık hakkında ifade verdi.)
- The politician spoke out against the government’s decision. (Politikacı, hükümetin kararına karşı açıkça konuştu.)
- The parents were against their daughter’s decision to drop out of school. (Ebeveynler, kızlarının okulu bırakma kararına karşıydılar.)
- The company is competing against its rivals in the market. (Şirket, piyasada rakipleriyle yarışıyor.)
- The lawyer defended his client against the charges. (Avukat, müvekkilini suçlamalara karşı savundu.)
- The teacher warned the students against cheating on the exam. (Öğretmen, öğrencileri sınavda kopya çekmekten kaçınmaları konusunda uyardı.)
- The country is fighting against terrorism. (Ülke, terörizme karşı savaşıyor.)
- The doctor advised the patient against smoking. (Doktor, hastaya sigara içmemesi konusunda öneride bulundu.)
- The company filed a lawsuit against the competitor for patent infringement. (Şirket, patent ihlali nedeniyle rakibiyle dava açtı.)
- The environmentalist spoke out against deforestation. (Çevreci, ormanların yok edilmesine karşı konuştu.)
Devamı:
- The team is up against a tough opponent in the next game. (Takım, bir sonraki maçta zorlu bir rakiple karşı karşıya.)
- The artist expressed his anger against the censorship of his work. (Sanatçı, eserinin sansürlenmesine karşı öfkesini dile getirdi.)
- The government imposed sanctions against the country for violating human rights. (Hükümet, insan haklarını ihlal ettiği için ülkeye yaptırım uyguladı.)
- The athlete was disqualified for going against the rules. (Sporcu, kurallara karşı gelmekten diskalifiye edildi.)
- The speaker argued against the proposed policy change. (Konuşmacı, önerilen politika değişikliğine karşı çıktı.)
- The company is investing heavily against cyber attacks. (Şirket, siber saldırılara karşı ağır bir yatırım yapıyor.)
- The lawyer advised his client against accepting the plea bargain. (Avukat, müvekkilinin anlaşma teklifini kabul etmemesi konusunda tavsiyede bulundu.)
- The parents warned their children against talking to strangers. (Ebeveynler, çocuklarını yabancılarla konuşmaktan kaçınmaları konusunda uyardı.)
- The activist protested against the government’s decision to cut funding for education. (Aktivist, hükümetin eğitim için fon kesme kararına karşı protesto düzenledi.)
- The team is fighting against relegation this season. (Takım, bu sezon küme düşme karşısında mücadele ediyor.)
Hemen Yorum Yaz