Affirmable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affirmable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affirmable

Türkçe Anlamı: Onaylanabilir, doğrulanabilir

1. The statement you made is not affirmable. (Yaptığınız açıklama doğrulanamaz.)
2. The research findings are not affirmable due to lack of evidence. (Kanıt eksikliği nedeniyle araştırma bulguları doğrulanamaz.)
3. The experiment needs to produce affirmable results for it to be considered successful. (Deneyin başarılı kabul edilebilmesi için doğrulanabilir sonuçlar üretmesi gerekiyor.)
4. The hypothesis put forth by the scientist was not affirmable through experimentation. (Bilim insanı tarafından ortaya atılan hipotez deney yoluyla doğrulanamadı.)
5. The witnesses’ statements were not affirmable as they contradicted each other. (Tanıkların ifadeleri birbirleriyle çeliştiği için doğrulanamaz.)
6. The claim that the product has zero side effects is not affirmable without proper testing. (Ürünün hiç yan etkisi olmadığı iddiası uygun test yapılmadan doğrulanamaz.)
7. The argument presented by the lawyer was not affirmable as it lacked supporting evidence. (Avukat tarafından sunulan argüman destekleyici kanıtlar olmaması nedeniyle doğrulanamaz.)
8. The validity of the study’s conclusions cannot be affirmable until the results are replicated. (Sonuçların tekrarlanması yapılmadan çalışmanın sonuçlarının geçerliliği doğrulanamaz.)
9. The theory put forth by the scientist has yet to be affirmable by empirical evidence. (Bilim insanı tarafından ortaya atılan teori henüz deneysel kanıtlarla doğrulanamadı.)
10. The statistical analysis provided affirmable evidence of a significant difference between the two groups. (İki grup arasında önemli bir fark olduğunu doğrulayan istatistiksel analiz sağlandı.)
11. The quality control measures implemented by the company were affirmable through rigorous testing. (Şirket tarafından uygulanan kalite kontrol önlemleri sıkı testlerle doğrulandı.)
12. The safety of the new drug cannot be affirmable until it goes through clinical trials. (Yeni ilacın güvenliği klinik deneyler yapılmadan doğrulanamaz.)
13. The hypothesis put forth by the researcher was affirmable through repeated experiments. (Araştırmacı tarafından ortaya atılan hipotez tekrarlı deneylerle doğrulandı.)
14. The claim that the company’s products are eco-friendly is affirmable through their use of sustainable materials. (Şirketin ürünlerinin çevre dostu olduğu iddiası sürdürülebilir malzemelerin kullanımıyla doğrulanabilir.)
15. The accuracy of the test results is affirmable through their consistency with previous findings. (Test sonuçlarının doğruluğu önceki bulgularla tutarlılıkları ile doğrulanabilir.)
16. The claim that the product can cure all ailments is not affirmable without scientific evidence. (Tüm hastalıkları tedavi edeb

ciği iddiası bilimsel kanıtlar olmadan doğrulanamaz.)
17. The efficacy of the new treatment cannot be affirmable until it is tested on a larger sample size. (Yeni tedavinin etkililiği daha büyük bir örneklemde test edilmeden doğrulanamaz.)

18. The claim that the company has a zero-tolerance policy for discrimination is affirmable through their track record of diverse hiring. (Şirketin ayrımcılık konusunda sıfır tolerans politikasına sahip olduğu iddiası çeşitlilik konusunda yaptıkları işe alımlarla doğrulanabilir.)
19. The reliability of the data collected can be affirmable through measures such as inter-rater reliability. (Toplanan verilerin güvenilirliği araştırmacı güvenirliği gibi önlemlerle doğrulanabilir.)
20. The claim that the new product is more efficient than the previous model is affirmable through comparative testing. (Yeni ürünün önceki modele göre daha verimli olduğu iddiası karşılaştırmalı testlerle doğrulanabilir.)