Affiance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affiance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affiance Nedir?

Affiance, İngilizcede “nişanlanmak” veya “söz vermek” anlamına gelir. Bu kelime, genellikle romantik bir ilişkide iki kişinin nişanlanması veya birbirlerine sadakat sözü vermesi anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. She affianced herself to him last night. (O, dün gece ona nişanlandı.)
  2. They affianced each other on Valentine’s Day. (Sevgililer gününde birbirlerine söz verdiler.)
  3. The prince affianced the princess with a diamond ring. (Prens prensesi bir elmas yüzük ile nişanlandırdı.)
  4. They affianced each other after dating for two years. (İki yıl çıktıktan sonra birbirlerine söz verdiler.)
  5. She affianced herself to him despite her family’s objections. (Ailesinin itirazlarına rağmen ona nişanlandı.)
  6. The couple affianced each other in a private ceremony. (Çift, özel bir törenle birbirlerine söz verdiler.)
  7. He affianced her and then went abroad for work. (Ona nişanlandı ve daha sonra iş için yurtdışına gitti.)
  8. They affianced each other in front of their families. (Ailelerinin önünde birbirlerine söz verdiler.)
  9. The couple affianced each other in a beautiful garden. (Çift, güzel bir bahçede birbirlerine söz verdiler.)
  10. She affianced herself to him without hesitation. (Tereddüt etmeden ona nişanlandı.)
  11. The prince affianced the princess with a precious necklace. (Prens, prensesi değerli bir kolye ile nişanlandırdı.)
  12. They affianced each other and planned to get married in a year. (Birbirlerine söz verdiler ve bir yıl içinde evlenmeyi planladılar.)
  13. She affianced herself to him after he proposed in Paris. (Paris’te teklif ettiği için ona nişanlandı.)
  14. The couple affianced each other on a mountaintop. (Çift, bir dağın tepesinde birbirlerine söz verdiler.)
  15. He affianced her in a grand ceremony with fireworks. (Ona büyük bir törenle nişanlandırdı, havai fişekler eşliğinde.)
  16. They affianced each other after falling in love at first sight. (İlk görüşte aşık olduktan sonra birbirlerine söz verdiler.)
  17. The prince affianced the princess in a castle. (Prens, prensesi bir kalede nişanlandırdı.)
  18. They affianced each other and decided to travel the world together. (Birbirlerine söz verdiler ve birlikte dünyayı gezmeye karar verdiler.)
  19. She affianced herself to him after he saved her life. (Hayatını kurtardığı için ona nişanlandı.)
  20. The couple affianced each other in a traditional ceremony with cultural rituals. (

Geleneksel bir törenle birbirlerine söz verdiler, kültürel ritüeller eşliğinde.)

Türkçe karşılıklar:

  1. O, dün gece ona nişanlandı.
  2. Sevgililer gününde birbirlerine söz verdiler.
  3. Prens prensesi bir elmas yüzük ile nişanlandırdı.
  4. İki yıl çıktıktan sonra birbirlerine söz verdiler.
  5. Ailesinin itirazlarına rağmen ona nişanlandı.
  6. Çift, özel bir törenle birbirlerine söz verdiler.
  7. Ona nişanlandı ve daha sonra iş için yurtdışına gitti.
  8. Ailelerinin önünde birbirlerine söz verdiler.
  9. Çift, güzel bir bahçede birbirlerine söz verdiler.
  10. Tereddüt etmeden ona nişanlandı.
  11. Prens, prensesi değerli bir kolye ile nişanlandırdı.
  12. Birbirlerine söz verdiler ve bir yıl içinde evlenmeyi planladılar.
  13. Paris’te teklif ettiği için ona nişanlandı.
  14. Çift, bir dağın tepesinde birbirlerine söz verdiler.
  15. Ona büyük bir törenle nişanlandırdı, havai fişekler eşliğinde.
  16. İlk görüşte aşık olduktan sonra birbirlerine söz verdiler.
  17. Prens, prensesi bir kalede nişanlandırdı.
  18. Birbirlerine söz verdiler ve birlikte dünyayı gezmeye karar verdiler.
  19. Hayatını kurtardığı için ona nişanlandı.
  20. Geleneksel bir törenle birbirlerine söz verdiler, kültürel ritüeller eşliğinde.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.