Adorer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adorer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adore kelimesinin Türkçe Anlamı:

Adore kelimesi sevmek, hayran olmak, tapmak gibi olumlu duygular ifade eden anlamlara gelmektedir.

Örnek Cümleler:

1. I absolutely adore my new puppy. (Yeni köpeğimi kesinlikle çok seviyorum.)
2. She adores spending time with her grandchildren. (Torbalarıyla vakit geçirmeyi hayranlıkla sever.)
3. He adores his wife and never leaves her side. (Karısına hayranlık duyuyor ve yanından hiç ayrılmıyor.)
4. The audience adored the performance and gave the musicians a standing ovation. (İzleyiciler performansı çok beğendi ve müzisyenlere ayakta alkışladı.)
5. I adore the way you play the piano. (Piyanoyu çalma şeklini çok seviyorum.)
6. She adores wearing bright colors. (Canlı renkleri giymeyi çok seviyor.)
7. He adores the ocean and spends all his free time surfing. (Okyanusa hayranlık duyuyor ve tüm boş zamanını sörf yaparak geçiriyor.)
8. They adore each other and have been happily married for over 50 years. (Birbirlerine hayranlar ve 50 yıldan uzun bir süredir mutlu bir evlilikleri var.)
9. I adore chocolate cake and could eat it every day. (Çikolatalı keki çok seviyorum ve her gün yiyebilirim.)
10. She adores listening to classical music. (Klasik müzik dinlemekten çok hoşlanır.)
11. He adores his job and finds it fulfilling. (İşini çok seviyor ve tatmin edici buluyor.)
12. The little girl adores her doll and takes it everywhere with her. (Küçük kız bebeğine hayranlık duyuyor ve her yere yanında götürüyor.)
13. He adores his vintage car and spends hours polishing it. (Antika arabasına hayranlık duyuyor ve saatlerce cilalamaya harcıyor.)
14. She adores nature and goes hiking every weekend. (Doğaya hayranlık duyuyor ve her hafta sonu yürüyüşe çıkıyor.)
15. They adore their grandmother and visit her every chance they get. (Büyükannelerine hayranlık duyuyorlar ve fırsat buldukça onu ziyaret ediyorlar.)
16. He adores his children and would do anything for them. (Çocuklarına hayranlık duyuyor ve onlar için her şeyi yapar.)
17. She adores her job as a teacher and feels fulfilled by helping her students learn. (Öğretmen olarak işini çok seviyor ve öğrencilerinin öğrenmelerine yardım etmekle tatmin oluyor.)
18. He adores his girlfriend and wants to spend the rest of his life with her. (Kız arkadaşına hayranlık duyuyor ve geri kalan hayatını onunla geçirmek istiyor.)
19. She adores her garden and spends hours tending to her plants

. (Bahçesine hayranlık duyuyor ve bitkileriyle ilgilenmek için saatler harcıyor.)
20. They adore traveling and have visited over 20 countries together. (Seyahat etmekten hayranlık duyuyorlar ve birlikte 20’den fazla ülkeyi ziyaret ettiler.)