Admonishingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Admonishingly
Admonishingly kelimesi Türkçede “uyararak, azarlayarak” gibi bir anlama gelir.
-
She looked at him admonishingly as he spoke too loudly.
(Biraz fazla gürültülü konuştuğu için ona uyararak baktı.) -
The teacher spoke to the student admonishingly about their behavior in class.
(Öğretmen sınıftaki davranışları hakkında öğrenciye azarlayarak konuştu.) -
His mother admonished him admonishingly for not doing his homework.
(Annesi onun ev ödevini yapmadığı için ona uyararak azarladı.) -
The boss looked at his employees admonishingly for not meeting the deadline.
(Patron, çalışanlarının teslim tarihine yetişmediği için onlara uyararak baktı.) -
He raised his eyebrows admonishingly at his friend’s bad joke.
(Kötü bir şaka yaptığı için arkadaşına kaşlarını kaldırarak uyararak baktı.) -
She spoke to her sister admonishingly about her smoking habit.
(Sigara alışkanlığı hakkında kız kardeşine uyararak konuştu.) -
The coach spoke admonishingly to the team about their poor performance.
(Takımın kötü performansı hakkında takıma uyararak konuştu.) -
The mother looked at her child admonishingly for misbehaving in public.
(Çocuğu halka açık alanda kötü davranışları nedeniyle uyararak baktı.) -
The manager spoke to the employee admonishingly about their unprofessional behavior.
(Yetersiz profesyonellikleri nedeniyle çalışana uyararak konuştu.) -
The teacher looked at the student admonishingly for not paying attention in class.
(Sınıfta dikkatini vermediği için öğretmen öğrenciye uyararak baktı.) -
The father spoke admonishingly to his son about his bad grades.
(Kötü notları nedeniyle oğluna uyararak konuştu.) -
The sergeant spoke to the soldier admonishingly about their tardiness.
(Gecikmeleri nedeniyle askere uyararak konuştu.) -
The doctor spoke to the patient admonishingly about their unhealthy lifestyle.
(Sağlıksız yaşam tarzları hakkında hastaya uyararak konuştu.) -
The supervisor looked at the employee admonishingly for not following the safety procedures.
(Güvenlik prosedürlerine uymadığı için çalışana uyararak baktı.) -
The coach spoke to the team admonishingly about their lack of teamwork.
(Takım çalışmasındaki eksiklikler hakkında takıma uyararak konuştu.) -
The teacher spoke to the student admonishingly about their plagiarism.
(Öğrencinin intihal yapması nedeniyle öğretmen uyararak konuştu.) -
The mother spoke to her child admonishingly about their disrespectful behavior.
(Çocuğun saygısız davranışları hakkında annesi ona uyararak konuştu.) -
The boss looked at his employees admonishingly for not following the company policy.
(Şirket politikalar
‘ne uymadıkları için patron çalışanlarına uyararak baktı.)
-
The coach spoke to the athlete admonishingly about their poor sportsmanship.
(Kötü sporcu duruşları hakkında sporcuyla uyararak konuştu.) -
The teacher spoke to the student admonishingly about their lack of effort on their assignments.
(Ödevlerine yeterince çaba göstermedikleri için öğretmen öğrenciye uyararak konuştu.)
Hemen Yorum Yaz