Admonish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admonish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admonish İle İlgili Cümleler

Anlamı: Admonish, uyarıp hatırlatmak, uyarmak, ikaz etmek, nasihat etmek anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

1. My boss admonished me for being late to the meeting. (Patronum, toplantıya geç kalma konusunda beni uyardı.)

2. She admonished her son for not doing his homework. (Oğlunu ödevini yapmadığı için uyardı.)

3. The teacher admonished the students to study harder for the exam. (Öğretmen, sınava daha iyi hazırlanmaları için öğrencileri uyardı.)

4. The coach admonished the player for not following the team’s rules. (Antrenör, takımın kurallarını takip etmediği için oyuncuyu uyardı.)

5. The police officer admonished the driver for speeding. (Polis memuru, aşırı hız yaptığı için sürücüyü uyardı.)

6. The doctor admonished the patient to quit smoking. (Doktor, sigarayı bırakması için hastayı uyardı.)

7. The parent admonished their child for talking back. (Ebeveyn, çocuğuna karşı çıkmasından dolayı onu uyardı.)

8. The manager admonished the employee for not meeting the deadline. (Yönetici, son tarihe yetişmediği için çalışanı uyardı.)

9. The principal admonished the students for not following the dress code. (Müdür, öğrencilerin kıyafet kurallarına uymadığı için onları uyardı.)

10. The speaker admonished the audience to pay attention. (Konuşmacı, dinleyicileri dikkat etmeleri konusunda uyardı.)

11. The coach admonished the team for not giving their best effort. (Antrenör, takımın en iyi performansını göstermediği için onları uyardı.)

12. The teacher admonished the class for talking during the lesson. (Öğretmen, ders sırasında konuştuğu için sınıfı uyardı.)

13. The boss admonished the employees for not following safety procedures. (Patron, güvenlik prosedürlerine uymadıkları için çalışanları uyardı.)

14. The parent admonished their child for not sharing. (Ebeveyn, paylaşmadığı için çocuğunu uyardı.)

15. The officer admonished the suspect for resisting arrest. (Memur, tutuklanmaya direndiği için şüpheliyi uyardı.)

16. The counselor admonished the student for bullying others. (Danışman, başkalarına zorbalık yaptığı için öğrenciyi uyardı.)

17. The judge admonished the witness for not telling the truth. (Hakim, doğruyu söylemediği için tanığı uyardı.)

18. The friend admonished their friend for not keeping their promise. (Arkadaş, sözünü tutmadığı için arkadaşını uyardı.)

19. The manager admonished the team for not communicating effectively. (

Yönetici, etkili iletişim kuramadıkları için takımı uyardı.)

20. The coach admonished the player for unsportsmanlike conduct. (Antrenör, spor dışı davranışları nedeniyle oyuncuyu uyardı.)