Admirableness-Admirability İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admirableness-Admirability İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admirableness – Admirability

Admirableness kelimesi İngilizce’de “hayranlık uyandırma durumu” anlamına gelirken, admirability kelimesi de “hayranlık uyandırma niteliği” anlamına gelir.

1. His dedication to his work is of admirableness. (Onun işine olan bağlılığı hayranlık uyandırıyor.)
2. The team showed admirableness in their efforts to win the game. (Takım, oyunu kazanmak için gösterdikleri gayretle hayranlık uyandırdılar.)
3. Her courage in the face of danger was an example of admirability. (Tehlike karşısındaki cesareti bir hayranlık örneğiydi.)
4. The artist’s skill and creativity were of admirableness. (Sanatçının yeteneği ve yaratıcılığı hayranlık uyandırıcıydı.)
5. The young girl’s intelligence and maturity were of admirability. (Genç kızın zekası ve olgunluğu hayranlık uyandırıcıydı.)
6. His generosity and kindness were of admirableness. (Cömertliği ve iyiliği hayranlık uyandırıcıydı.)
7. The company’s commitment to sustainability is of admirability. (Şirketin sürdürülebilirliğe olan bağlılığı hayranlık uyandırıcıdır.)
8. Her patience and perseverance in difficult times were of admirability. (Zor zamanlarda sabrı ve azmi hayranlık uyandırıcıydı.)
9. The athlete’s strength and endurance were of admirableness. (Sporcunun gücü ve dayanıklılığı hayranlık uyandırıcıydı.)
10. His honesty and integrity were of admirability. (Dürüstlüğü ve doğruluğu hayranlık uyandırıcıydı.)
11. The teacher’s passion for education was of admirableness. (Eğitime olan tutkusu hayranlık uyandırıcıydı.)
12. Her talent for music was of admirability. (Müzik yeteneği hayranlık uyandırıcıydı.)
13. The doctor’s dedication to his patients was of admirableness. (Doktorun hastalarına olan bağlılığı hayranlık uyandırıcıydı.)
14. The soldier’s bravery in battle was of admirability. (Askerin savaşta gösterdiği cesaret hayranlık uyandırıcıydı.)
15. His wisdom and insight were of admirableness. (Bilgeliği ve içgörüsü hayranlık uyandırıcıydı.)
16. The humanitarian organization’s efforts to help those in need were of admirability. (İnsani yardım kuruluşunun ihtiyaç sahiplerine yardım etmek için gösterdikleri çaba hayranlık uyandırıcıydı.)
17. Her leadership skills were of admirability. (Liderlik becerileri hayranlık uyandırıcıydı.)
18. The community’s support for each other was of admirableness. (Topluluğun birbirine desteği hayranlık uyandırıcıydı.)
19. His creativity and innovation were of admirability. (Yaratıcılığı ve yeniliği

hayranlık uyandırıcıydı.)
20. The scientist’s dedication to research and discovery was of admirability. (Bilim adamının araştırma ve keşiflere olan bağlılığı hayranlık uyandırıcıydı.)