Adherence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adherence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Adherence

Adherence, bir tedavi veya terapi planına uygun şekilde davranmak veya takip etmek anlamına gelir.

1. The key to successful treatment is adherence to the prescribed medication. (Başarılı bir tedavinin anahtarı, reçeteli ilaçlara uygun şekilde davranmaktır.)
2. Patients with good adherence to their treatment plan are more likely to see positive outcomes. (Tedavi planına iyi uyum gösteren hastalar, olumlu sonuçlar görmeye daha yatkındır.)
3. Lack of adherence to a prescribed diet can lead to complications for patients with diabetes. (Diyabetli hastalar için reçete edilen diyet programına uymama, komplikasyonlara neden olabilir.)
4. The doctor emphasized the importance of adherence to the physical therapy regimen. (Doktor, fizik tedavi programına uymanın önemini vurguladı.)
5. The study showed that patients who received reminders had higher rates of adherence to their medication. (Çalışma, hatırlatmalar alan hastaların ilaçlarına daha yüksek oranda uyduklarını gösterdi.)
6. Non-adherence to treatment can result in the development of antibiotic-resistant infections. (Tedaviye uyum sağlamama, antibiyotik direnci gelişmesine neden olabilir.)
7. Adherence to a regular exercise routine can improve overall health and well-being. (Düzenli bir egzersiz programına uyum sağlamak, genel sağlık ve iyi oluşu artırabilir.)
8. The pharmacist provided instructions for adherence to the medication schedule. (Eczacı, ilaç takvimine uyulması konusunda talimatlar verdi.)
9. Adherence to safety guidelines is essential in preventing workplace accidents. (İşyeri kazalarını önlemek için güvenlik kurallarına uyum sağlamak önemlidir.)
10. The patient’s low adherence to the treatment plan resulted in a delay in recovery. (Hastanın tedavi planına düşük uyumu, iyileşmenin gecikmesine neden oldu.)
11. The doctor emphasized the importance of adherence to a healthy lifestyle in managing chronic conditions. (Doktor, kronik rahatsızlıkların yönetiminde sağlıklı bir yaşam tarzına uymanın önemini vurguladı.)
12. Non-adherence to medication can lead to hospital readmissions and higher healthcare costs. (İlaçlara uyum sağlamama, hastaneye yeniden yatışları ve daha yüksek sağlık harcamalarını beraberinde getirebilir.)
13. The study found that patients with higher levels of education tended to have better adherence to their medication. (Çalışma, daha yüksek eğitim seviyesine sahip hastaların ilaçlarına daha iyi uyduklarını buldu.)
14. Adherence to a regular sleep schedule can improve sleep quality and overall health. (Düzenli bir uyku programına uyum sağlamak, uyku kalitesini ve genel sağlığı iyileştirebilir.)
15. The doctor provided strategies for improving adherence to a complex medication regimen. (Doktor, karmaşık ilaç takvimine uyumun geliştirilmesi için strate

jiler sağladı.)
16. The patient’s adherence to the prescribed physical therapy exercises was crucial for their recovery. (Hastanın reçetelenen fizik tedavi egzersizlerine uyumu, iyileşmeleri için hayati önem taşıdı.)

17. Adherence to a healthy diet and exercise plan can help prevent the development of chronic diseases. (Sağlıklı bir diyet ve egzersiz planına uyum, kronik hastalıkların gelişmesini önlemeye yardımcı olabilir.)
18. The study showed that patients who received support from family and friends had higher rates of adherence to their treatment plan. (Çalışma, aile ve arkadaşların desteğini alan hastaların tedavi planlarına daha yüksek oranda uyduklarını gösterdi.)
19. Non-adherence to medication can result in negative health consequences and decreased quality of life. (İlaçlara uyum sağlamama, olumsuz sağlık sonuçlarına ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.)
20. Adherence to a prescribed rehabilitation program is important for recovering from a sports injury. (Bir spor yaralanmasından kurtulmak için reçete edilen rehabilitasyon programına uyum sağlamak önemlidir.)