Acting İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Acting İle İlgili Cümleler:
Acting, performans sanatı alanında rol yapma eylemidir.
- She is studying acting at the university. – O üniversitede oyunculuk eğitimi alıyor.
- The acting in that movie was superb. – O filmin oyunculuğu harikaydı.
- He started acting at a very young age. – O çok genç yaşta oyunculuğa başladı.
- The school play requires a lot of acting skills. – Okul oyunu birçok oyunculuk becerisi gerektirir.
- She has a natural talent for acting. – Oyunculuk için doğal bir yeteneği var.
- He is trying to make a career in acting. – Oyunculukta kariyer yapmaya çalışıyor.
- She won an award for her acting in that play. – Oyunundaki oyunculuğu için bir ödül kazandı.
- He is known for his excellent acting in dramatic roles. – Dramatik rollerdeki mükemmel oyunculuğuyla tanınıyor.
- Acting is a challenging profession. – Oyunculuk zorlu bir meslektir.
- She took acting lessons to improve her skills. – Becerilerini geliştirmek için oyunculuk dersleri aldı.
- He was praised for his realistic acting in that movie. – O filmdeki gerçekçi oyunculuğu için övüldü.
- Acting requires a lot of dedication and hard work. – Oyunculuk çok saygı ve zorlu çalışma gerektirir.
- She auditioned for the lead acting role. – Başrol oyunculuğu için seçmelere girdi.
- He is currently working on his acting skills. – Şu anda oyunculuk becerileri üzerinde çalışıyor.
- She is a versatile actress with a wide range of acting abilities. – Geniş bir oyunculuk yeteneği yelpazesine sahip çok yönlü bir oyuncu.
- Acting can be emotionally draining. – Oyunculuk duygusal olarak yorucu olabilir.
- He received critical acclaim for his acting in that play. – Oyunundaki oyunculuğu için eleştirel övgüler aldı.
- She is taking acting classes to prepare for her role in the play. – Oyunundaki rolüne hazırlanmak için oyunculuk dersleri alıyor.
- He decided to pursue acting as a career. – Oyunculuk mesleği için kariyer yapmaya karar verdi.
- The director was impressed with her acting during the audition. – Yönetmen, seçmelere katıldığı sırada oyunculuğundan etkilendi.
- Acting is a form of expression. – Oyunculuk bir ifade biçimidir.
- He has a natural talent for comedic acting. – Komik oyunculuk için doğal bir yeteneği var.
- She is always trying to improve her acting skills. – Oyunculuk becerilerini geliştirmeye çalışıyor.
- He received an award for best supporting actor for his acting in that movie. – O filmdeki oyunculuğuyla en iyi yardımcı oyuncu ödülünü aldı.
- Acting can be a very rewarding profession. – Oyunculuk çok ödüllendirici bir meslek olabilir.
- She is known for her exceptional acting in period dramas. – Dönem dramalarındaki olağanüstü oyunculuğuyla tanınıyor.
- He is taking acting classes to overcome his stage fright. – Sahne korkusunu yenmek için oyunculuk dersleri alıyor.
- Acting requires a lot of practice and dedication. – Oyunculuk çok pratik ve çalışmaya gerektirir.
- She has a natural ability to connect with her audience through her acting. – Oyunculuğuyla izleyicilerine bağlantı kurma doğal bir yeteneği var.
- He decided to pursue acting as a hobby. – Oyunculuğu bir hobi olarak takip etmeye karar verdi.
Hemen Yorum Yaz