Acquiror-Acquirer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acquiror-Acquirer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acquiror-Acquirer Nedir?

Acquiror ve acquirer terimleri, bir şirketin diğer bir şirketi satın alması durumunda kullanılan finansal terimlerdir. Acquiror, satın alma işlemi gerçekleştiren şirketi ifade ederken, Acquirer ise satın alınan şirketi ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. The acquiror announced its acquisition of a smaller company in the tech industry. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirket, teknoloji endüstrisindeki daha küçük bir şirketi satın aldığını duyurdu.)

2. The acquirer’s shareholders were pleased with the terms of the deal. (Satın alınan şirketin hissedarları, anlaşmanın şartlarından memnun kaldı.)

3. The acquiror’s board of directors voted unanimously to approve the acquisition. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirketin yönetim kurulu, satın almayı onaylamak için oybirliğiyle karar aldı.)

4. The acquirer’s employees were worried about potential layoffs after the acquisition. (Satın alınan şirketin çalışanları, satın alma sonrası olası işten çıkarmalardan endişe duyuyordu.)

5. The acquiror’s CEO expressed excitement about the potential growth opportunities the acquisition would bring. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirketin CEO’su, satın almanın getireceği potansiyel büyüme fırsatları hakkında heyecanını dile getirdi.)

6. The acquirer paid a premium for the acquisition of the target company. (Satın alınan şirketi hedefleyen şirket, satın alma için prim ödedi.)

7. The acquiror raised additional capital to fund the acquisition. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirket, satın alma için daha fazla sermaye sağladı.)

8. The acquirer’s management team met with the target company’s executives to discuss the terms of the acquisition. (Satın alınan şirketin yöneticileri, satın almanın şartlarını tartışmak için hedeflenen şirketin yönetim ekibiyle bir araya geldi.)

9. The acquiror’s legal team reviewed the target company’s financial records before finalizing the acquisition. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirketin hukuk ekibi, satın alma işlemini tamamlamadan önce hedeflenen şirketin mali kayıtlarını inceledi.)

10. The acquirer’s stock price rose following the announcement of the acquisition. (Satın almanın duyurulmasından sonra, satın alan şirketin hisse fiyatı yükseldi.)

11. The acquiror negotiated a lower purchase price for the acquisition. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirket, satın alma için daha

düşük bir satın alma fiyatı için müzakere yaptı.)

12. The acquirer’s due diligence process uncovered some concerning information about the target company’s financial health. (Satın alınan şirketi hedefleyen şirketin uygunluk süreci, hedeflenen şirketin finansal sağlığıyla ilgili endişe verici bazı bilgiler ortaya çıkardı.)

13. The acquiror’s shareholders voted in favor of the acquisition. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirketin hissedarları, satın almaya lehte oy kullandı.)

14. The acquirer’s CEO announced plans to integrate the target company’s operations into its own. (Satın alan şirketin CEO’su, hedeflenen şirketin işlemlerini kendi işlemleriyle birleştirmek için planlar açıkladı.)

15. The acquiror’s investment in the target company proved to be a wise decision. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirketin, hedeflenen şirkete yaptığı yatırımın başarılı bir karar olduğu ortaya çıktı.)

16. The acquirer’s due diligence process revealed a potential legal liability for the target company. (Satın alan şirketin uygunluk süreci, hedeflenen şirket için potansiyel bir yasal sorumluluk ortaya çıkardı.)

17. The acquiror’s investment banker advised the company on the best approach to the acquisition. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirketin yatırım bankacısı, en iyi satın alma yaklaşımı konusunda şirkete danışmanlık verdi.)

18. The acquirer’s acquisition of the target company was completed ahead of schedule. (Satın alan şirketin hedeflenen şirketi satın alması, planlanandan önce tamamlandı.)

19. The acquiror’s integration of the target company’s operations was seamless and efficient. (Satın alma işlemini gerçekleştiren şirketin, hedeflenen şirketin işlemlerini entegrasyonu sorunsuz ve verimliydi.)

20. The acquirer’s acquisition of a competitor solidified its position as a market leader. (Satın alan şirketin rakibini satın alması, pazar lideri olarak konumunu sağlamlaştırdı.)