Acquire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acquire İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acquire

Acquire, bir şeyi edinmek, kazanmak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. He hopes to acquire a new car before the end of the year. (Yıl sonundan önce yeni bir araba edinmeyi umuyor.)
2. The company plans to acquire a smaller competitor. (Şirket, daha küçük bir rakibi edinmeyi planlıyor.)
3. It took me years to acquire the skills necessary for this job. (Bu iş için gerekli olan becerileri edinmek yıllarımı aldı.)
4. The museum recently acquired a valuable painting. (Müze son zamanlarda değerli bir tablo edindi.)
5. She hopes to acquire enough knowledge to pass the exam. (Sınavı geçmek için yeterli bilgiyi edinmeyi umuyor.)
6. The company acquired several new clients this quarter. (Şirket bu çeyrekte birkaç yeni müşteri edindi.)
7. He was able to acquire a rare book at an auction. (O, bir açık artırmada nadir bir kitap edinmeyi başardı.)
8. She has been working hard to acquire fluency in English. (İngilizce’de akıcılık kazanmak için çalışıyor.)
9. The company was acquired by a larger corporation. (Şirket daha büyük bir kurum tarafından satın alındı.)
10. He hopes to acquire a better understanding of the situation. (Durum hakkında daha iyi bir anlayış kazanmayı umuyor.)
11. She was able to acquire the necessary permits for the project. (Proje için gerekli izinleri almayı başardı.)
12. The team is looking to acquire a new quarterback. (Takım, yeni bir oyuncu satın almayı arıyor.)
13. He has been trying to acquire a taste for spicy food. (Acılı yemeklere bir zevk kazanmaya çalışıyor.)
14. The company acquired a large amount of debt during the recession. (Şirket, durgunluk sırasında büyük miktarda borçlandı.)
15. She hopes to acquire the necessary skills to start her own business. (Kendi işini kurmak için gerekli becerileri edinmeyi umuyor.)
16. The company has acquired a reputation for quality products. (Şirket, kaliteli ürünler konusunda bir üne sahip oldu.)
17. He was able to acquire the antique vase at an estate sale. (O, bir mülk satışında antika vazoyu satın almayı başardı.)
18. The school is looking to acquire new computers for the students. (Okul, öğrenciler için yeni bilgisayarlar satın almayı planlıyor.)

The company is hoping to acquire a patent for their new invention. (Şirket, yeni buluşları için patent almayı umuyor.)
20. He has been able to acquire a large following on social media. (Sosyal medyada büyük bir takipçi kitlesi edinmeyi başardı.)