Achievement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Achievement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Achievement (Başarı)

Achievement kelimesi, bir hedefe ulaşmak, bir şeyi tamamlamak veya bir başarıya imza atmak anlamına gelir.

  1. She felt a great sense of achievement after finishing the marathon.
    (Türkçe: Maratonu bitirdikten sonra büyük bir başarı hissi yaşadı.)

  2. Winning the competition was a significant achievement for the young athlete.
    (Türkçe: Yarışmayı kazanmak genç atlet için önemli bir başarıydı.)

  3. Graduating from university with honors was the achievement of a lifetime.
    (Türkçe: Üniversiteden başarıyla mezun olmak ömür boyu bir başarıydı.)

  4. The team’s achievement in reaching the finals was a testament to their hard work.
    (Türkçe: Finallere ulaşmada takımın başarısı, çalışmalarının bir kanıtıydı.)

  5. Becoming a successful entrepreneur was the achievement of a lifelong dream.
    (Türkçe: Başarılı bir girişimci olmak ömür boyu bir hayalin gerçekleşmesiydi.)

  6. Climbing Mount Everest was the ultimate achievement for the experienced mountaineer.
    (Türkçe: Everest Dağı’na tırmanmak tecrübeli dağcı için en büyük başarıydı.)

  7. Winning the Nobel Prize was the crowning achievement of the scientist’s career.
    (Türkçe: Nobel Ödülü’nü kazanmak bilim insanının kariyerinde zirve başarısıydı.)

  8. The company’s achievement in increasing its profits by 50% was impressive.
    (Türkçe: Şirketin karını %50 arttırma başarısı etkileyiciydi.)

  9. Getting accepted into Harvard was a remarkable achievement for the young student.
    (Türkçe: Harvard’a kabul edilmek genç öğrenci için dikkate değer bir başarıydı.)

  10. Completing the project on time and under budget was a significant achievement for the team.
    (Türkçe: Projenin zamanında ve bütçenin altında tamamlanması, takım için önemli bir başarıydı.)

  11. The athlete’s achievement in breaking the world record was a momentous occasion.
    (Türkçe: Dünya rekorunu kırmada sporcu için büyük bir başarıydı.)

  12. Publishing her first novel was a tremendous achievement for the aspiring writer.
    (Türkçe: İlk romanını yayınlamak, umutlu yazar için büyük bir başarıydı.)

  13. Winning the championship was the culmination of the team’s year-long achievement.
    (Türkçe: Şampiyonluğu kazanmak, takımın yıllık başarısının zirvesiydi.)

  14. Getting a promotion at work was a well-deserved achievement for the hardworking employee.
    (Türkçe: İş yerinde terfi almak, çalışkan çalışan için hak edilmiş bir başarıydı.)

  15. Finishing a triathlon was an incredible achievement for the amateur athlete.
    (Türkçe: Bir triatlonu bitirmek, amatör atlet için inanılmaz

  1. The artist’s achievement in creating a masterpiece was admired by art critics worldwide.
    (Türkçe: Bir başyapıt yaratmakta sanatçının başarısı, dünya genelinde sanat eleştirmenleri tarafından takdir edildi.)

  2. Graduating from medical school was the achievement of a lifelong dream for the young doctor.
    (Türkçe: Tıp fakültesinden mezun olmak, genç doktorun ömür boyu bir hayalini gerçekleştirmesi anlamına geliyordu.)

  3. The team’s achievement in overcoming a difficult challenge was a testament to their resilience.
    (Türkçe: Zor bir zorluğun üstesinden gelmede takımın başarısı, dayanıklılıklarının bir kanıtıydı.)

  4. Winning the prestigious award was the ultimate achievement for the accomplished scientist.
    (Türkçe: Ödül kazanmak, başarılı bilim adamı için en büyük başarıydı.)

  5. Starting her own business and making it a success was an incredible achievement for the entrepreneur.
    (Türkçe: Kendi işini kurmak ve başarıya ulaştırmak, girişimci için inanılmaz bir başarıydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.