Accustomed To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accustomed To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accustomed to Nedir?

Accustomed to kelimesi, bir şeye alışkın olmak, o şeyi düzenli olarak yapmak ya da kullanmak anlamına gelir. Bu kelime bir fiil yapısı olan “accustom” kelimesinden türetilmiştir.

Örnek Cümleler:

  1. I am accustomed to waking up early in the morning. (Sabahları erken kalkmaya alışkınım.)
  2. She is accustomed to working long hours. (Uzun saatler çalışmaya alışkın.)
  3. He is accustomed to drinking coffee every morning. (Her sabah kahve içmeye alışkın.)
  4. We are accustomed to taking the bus to work. (İşe otobüsle gitmeye alışkınız.)
  5. They are accustomed to eating spicy food. (Baharatlı yiyecekler yemeye alışkınlar.)
  6. She is accustomed to speaking in public. (Kamuya açık konuşmaya alışkın.)
  7. I am not accustomed to speaking in front of a large audience. (Büyük bir seyirci önünde konuşmaya alışkın değilim.)
  8. He is accustomed to traveling alone. (Yalnız seyahat etmeye alışkın.)
  9. We are accustomed to living in a small apartment. (Küçük bir apartmanda yaşamaya alışkınız.)
  10. She is accustomed to exercising every day. (Her gün egzersiz yapmaya alışkın.)
  11. He is accustomed to using public transportation. (Toplu taşıma araçlarını kullanmaya alışkın.)
  12. We are accustomed to listening to music while working. (Çalışırken müzik dinlemeye alışkınız.)
  13. They are accustomed to studying late at night. (Gece geç saatlere kadar çalışmaya alışkınlar.)
  14. She is accustomed to reading books in her spare time. (Boş zamanlarında kitap okumaya alışkın.)
  15. I am accustomed to eating dinner early. (Erken akşam yemeği yemeye alışkınım.)
  16. He is accustomed to taking a nap after lunch. (Öğle yemeğinden sonra şekerleme yapmaya alışkın.)
  17. We are accustomed to watching movies on Friday nights. (Cuma geceleri film izlemeye alışkınız.)
  18. They are accustomed to going for a walk every evening. (Her akşam yürüyüş yapmaya alışkınlar.)
  19. She is accustomed to working out at the gym. (Spor salonunda egzersiz yapmaya alışkın.)
  20. I am accustomed to speaking English with my colleagues. (İş arkadaşlarımla İngilizce konuşmaya alışkınım.)
  1. He is accustomed to using his phone all day long. (Bütün gün telefonunu kullanmaya alışkın.)
  2. We are accustomed to drinking tea in the afternoon. (Öğleden sonra çay içmeye alışkınız.)
  3. They are accustomed to attending meetings every Monday. (Her Pazartesi toplantılara katılmaya alışkınlar.)
  4. She is accustomed to wearing high heels. (Yüksek topuklu ayakkabı giymeye alışkın.)
  5. I am not accustomed to eating spicy food. (Baharatlı yiyecekler yemeye alışkın değilim.)
  6. He is accustomed to working from home. (Evden çalışmaya alışkın.)
  7. We are accustomed to taking a vacation in the summer. (Yazın tatil yapmaya alışkınız.)
  8. They are accustomed to visiting their grandparents every weekend. (Her hafta sonu büyük ebeveynlerini ziyaret etmeye alışkınlar.)
  9. She is accustomed to cooking dinner for her family every night. (Her gece ailesi için yemek yapmaya alışkın.)
  10. I am accustomed to driving on the left side of the road. (Yolun sol tarafında araba kullanmaya alışkınım.)

Türkçe Anlamları: alışkın olmak, alışkın, alışmış, alışık olmak, alışkınlık.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.