Accolade İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accolade İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Accolade

Accolade, övgü veya onay ifade etmek için kullanılan bir kelime olarak tanımlanabilir. Aynı zamanda, bir unvan veya onur sembolü de olabilir.

  1. She received accolades from the audience for her outstanding performance.
    Türkçe: Olağanüstü performansıyla seyircilerin övgüsünü kazandı.

  2. The team was awarded accolades for their excellent work on the project.
    Türkçe: Ekip, projede yaptıkları mükemmel iş için ödüllendirildi.

  3. The CEO received numerous accolades for her leadership skills.
    Türkçe: CEO, liderlik becerileri için birçok övgü aldı.

  4. The book received accolades from critics and readers alike.
    Türkçe: Kitap, eleştirmenlerden ve okuyuculardan övgü aldı.

  5. The actor’s performance in the movie earned him an accolade at the film festival.
    Türkçe: Aktörün performansı, film festivalinde ona bir ödül kazandırdı.

  6. The scientist was awarded an accolade for her groundbreaking research.
    Türkçe: Bilim insanı, çığır açan araştırması için bir ödül kazandı.

  7. The artist received accolades for her unique and creative style.
    Türkçe: Sanatçı, benzersiz ve yaratıcı tarzı için övgüler aldı.

  8. The athlete’s impressive performance in the competition earned him an accolade.
    Türkçe: Sporcunun yarışmadaki etkileyici performansı ona bir övgü kazandırdı.

  9. The company was given an accolade for its commitment to sustainability.
    Türkçe: Şirket, sürdürülebilirliğe olan bağlılığı nedeniyle bir ödül kazandı.

  10. The musician received accolades for his innovative approach to music.
    Türkçe: Müzisyen, müziğe yenilikçi yaklaşımı için övgüler aldı.

  11. The restaurant was awarded accolades for its exceptional cuisine.
    Türkçe: Restoran, olağanüstü mutfağı için ödüllendirildi.

  12. The writer received accolades for her poignant and thought-provoking novel.
    Türkçe: Yazar

  1. The politician received accolades for her efforts to improve healthcare in the country.
    Türkçe: Politikacı, ülkedeki sağlık hizmetlerini iyileştirmek için gösterdiği çabalar nedeniyle övgüler aldı.

  2. The teacher was given an accolade for her dedication to her students.
    Türkçe: Öğretmen, öğrencilerine olan bağlılığı nedeniyle bir ödül kazandı.

  3. The designer’s collection received accolades at the fashion show.
    Türkçe: Tasarımcının koleksiyonu, moda gösterisinde övgüler aldı.

  4. The organization was awarded accolades for its humanitarian work.
    Türkçe: Kuruluş, insani çalışmaları nedeniyle ödüllendirildi.

  5. The film director received accolades for his masterful storytelling.
    Türkçe: Film yönetmeni, ustaca anlatımı nedeniyle övgüler aldı.

  6. The athlete’s dedication and hard work earned her an accolade from her coach.
    Türkçe: Sporcunun bağlılığı ve çalışkanlığı, antrenöründen bir övgü kazandırdı.

  7. The singer’s performance at the concert received accolades from the audience.
    Türkçe: Şarkıcının konser performansı, seyircilerden övgüler aldı.

  8. The company’s innovative approach to technology earned it accolades from industry experts.
    Türkçe: Şirketin teknolojiye yenilikçi yaklaşımı, sektör uzmanlarından övgüler aldı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.