Acclamation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acclamation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Acclamation

Türkçe anlamı: Aleni şekilde beğeni ya da onay ifade etmek; alkışlama.

  1. The crowd’s acclamation was deafening as the singer finished the final song. (Kalabalığın alkışları, şarkıcı son şarkısını bitirdiğinde sağır ediciydi.)
  2. The politician’s speech was met with acclamation from the audience. (Politikacının konuşması, izleyicilerden alkışlarla karşılandı.)
  3. The team’s victory was greeted with acclamation by their fans. (Takımın zaferi, taraftarları tarafından alkışlarla karşılandı.)
  4. The play received acclamation from the critics. (Oyun, eleştirmenlerden alkış topladı.)
  5. The new book has been met with acclamation from readers. (Yeni kitap, okuyucular tarafından alkışlarla karşılandı.)
  6. The artist’s latest exhibition was received with acclamation by the art community. (Sanatçının son sergisi, sanat topluluğu tarafından alkışlarla karşılandı.)
  7. The athlete’s incredible performance was met with acclamation from the entire stadium. (Sporcu harika performansı ile stadyumdaki herkesin alkışını topladı.)
  8. The chef’s new dish was met with acclamation by the restaurant critics. (Aşçının yeni yemeği, restoran eleştirmenleri tarafından alkışlarla karşılandı.)
  9. The charity’s work has been met with acclamation from the local community. (Vakfın çalışmaları, yerel toplum tarafından alkışlarla karşılandı.)
  10. The movie received acclamation at the film festival. (Film, film festivalinde alkışlarla karşılandı.)
  11. The singer’s performance was met with acclamation from the judges. (Şarkıcının performansı, jüriden alkışlarla karşılandı.)
  12. The author’s latest book was greeted with acclamation by literary critics. (Yazarın son kitabı, edebiyat eleştirmenleri tarafından alkışlarla karşılandı.)
  13. The dancer’s graceful movements were met with acclamation from the audience. (Dansçının zarif hareketleri, izleyicilerden alkışlarla karşılandı.)
  14. The scientist’s discovery was greeted with acclamation by the scientific community. (Bilim adamının keşfi, bilim topluluğu tarafından alkışlarla karşılandı.)
  15. The company’s new product launch was met with acclamation by industry experts. (Şirketin yeni ürün lansmanı, sektör uzmanları tarafından alkışlarla karşılandı.)
  16. The play’s lead actor received acclamation for his powerful performance. (Oyunun başrol

oyuncusu güçlü performansı ile alkışlandı.)
17. The teacher’s innovative lesson plan was met with acclamation by her colleagues. (Öğretmenin yenilikçi ders planı, meslektaşları tarafından alkışlarla karşılandı.)

  1. The community service project was greeted with acclamation by local officials. (Toplum hizmeti projesi, yerel yetkililer tarafından alkışlarla karşılandı.)
  2. The singer’s new album was met with acclamation from music critics. (Şarkıcının yeni albümü, müzik eleştirmenleri tarafından alkışlarla karşılandı.)
  3. The company’s CEO was greeted with acclamation by employees at the annual meeting. (Şirketin CEO’su, yıllık toplantıda çalışanlar tarafından alkışlarla karşılandı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.