Abridged İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abridged İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abridged

Abridged, kısaltılmış anlamına gelir.

1. The abridged version of the book is much easier to read. (Kitabın kısaltılmış versiyonu okuması daha kolaydır.)
2. The abridged dictionary is missing a lot of words. (Kısaltılmış sözlük birçok kelimeyi eksik içerir.)
3. The movie was abridged for television. (Film televizyon için kısaltıldı.)
4. The abridged version of the play only lasts an hour. (Oyunun kısaltılmış versiyonu sadece bir saat sürer.)
5. The novel was abridged to fit into a single volume. (Roman tek bir ciltte sığacak şekilde kısaltıldı.)
6. I prefer reading abridged versions of classic novels. (Ben klasik romanların kısaltılmış versiyonlarını okumayı tercih ederim.)
7. The abridged version of the report was still too long. (Raporun kısaltılmış versiyonu hala çok uzundu.)
8. Can you give me an abridged summary of the article? (Makalenin kısaltılmış bir özetini verebilir misin?)
9. The abridged version of the musical cut out several songs. (Müzikalin kısaltılmış versiyonu birkaç şarkıyı çıkardı.)
10. The abridged version of the speech was only 10 minutes long. (Konuşmanın kısaltılmış versiyonu sadece 10 dakika sürdü.)
11. I read the abridged version of the biography instead of the full version. (Tam versiyon yerine biyografinin kısaltılmış versiyonunu okudum.)
12. The abridged version of the play left out some important scenes. (Oyunun kısaltılmış versiyonu bazı önemli sahneleri çıkardı.)
13. The abridged version of the book is more suitable for children. (Kitabın kısaltılmış versiyonu çocuklar için daha uygun.)
14. The abridged version of the documentary was only 30 minutes long. (Belgeselin kısaltılmış versiyonu sadece 30 dakika sürdü.)
15. The abridged version of the novel was easier to follow. (Romanın kısaltılmış versiyonu takibi daha kolaydı.)
16. The abridged version of the textbook left out some important information. (Ders kitabının kısaltılmış versiyonu bazı önemli bilgileri çıkardı.)
17. The abridged version of the opera was still over two hours long. (Operanın kısaltılmış versiyonu hala iki saatten fazla sürdü.)
18. The abridged version of the play was performed at the school. (Okulda oyunun kısaltılmış versiyonu sahnelendi.)
19. I found the abridged version of the article more interesting. (Makalenin kısaltılmış versiyonunu daha ilginç buldum.)
20. The abridged version of the dictionary is more portable. (S

özlu sözlük daha taşınabilir.)