Ablaze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ablaze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ablaze

Ablaze, İngilizce bir sıfat kelimesidir ve “yanan, alev alev” gibi anlamlara gelir.

Örnek cümleler:

  1. The building was ablaze when the firefighters arrived. (İtfaiyeciler geldiğinde bina alev alev yanıyordu.)
  2. The candles set the curtains ablaze. (Mumlar perdeleri alev alev yaktı.)
  3. The forest was ablaze for weeks. (Orman haftalarca yanıyordu.)
  4. The sky was ablaze with the colors of the sunset. (Gökyüzü günbatımının renkleriyle alev alev parlıyordu.)
  5. The fireworks set the night sky ablaze. (Havai fişekler gece gökyüzünü alev alev yaktı.)
  6. The warehouse was ablaze with flames. (Depo alev alev yanıyordu.)
  7. The sun was ablaze in the sky. (Güneş gökyüzünde alev alev parlıyordu.)
  8. The campfire was ablaze all night. (Kamp ateşi bütün gece alev alev yanıyordu.)
  9. The city was ablaze with excitement on New Year’s Eve. (Şehir, Yılbaşı gecesi heyecanla alev aldı.)
  10. The church was ablaze with candlelight during the ceremony. (Ayin sırasında kilise mum ışıklarıyla alev alev parlıyordu.)
  11. The news of the victory set the town ablaze with celebration. (Zafer haberleri, şehri kutlama için alevlendirdi.)
  12. The car was ablaze after the accident. (Kaza sonrası araba alev alev yanıyordu.)
  13. The artist’s work was ablaze with color. (Sanatçının eseri renklerle alev alev parlıyordu.)
  14. The volcano was ablaze with lava. (Volkan lavlarla alev alev yanıyordu.)
  15. The rioters set the building ablaze. (Halk ayaklanması sırasında göstericiler bina alev alev yaktılar.)
  16. The candles were ablaze on the birthday cake. (Doğum günü pastasındaki mumlar alev alev yanıyordu.)
  17. The fireworks display was ablaze with light and sound. (Havai fişek gösterisi, ışık ve sesle alev alev parlıyordu.)
  18. The desert was ablaze with heat during the day. (Çöl, gündüzleri sıcaklıkla alev alev yanıyordu.)
  19. The painting was ablaze with emotion. (Tablo, duygularla alev alev parlıyordu.)
  20. The building was ablaze with Christmas lights. (Bina, Noel ışıklarıyla alev alev parlıyordu.)
  1. The athlete’s passion for the game was ablaze in his eyes. (Sporcu, oyuna olan tutkusu gözlerinde alev alev parlıyordu.)
  2. The sunflowers were ablaze with color in the field. (Güneş çiçekleri, tarlada renkleriyle alev alev parlıyordu.)
  3. The hot sauce made my mouth ablaze with heat. (Sıcak sos, ağzımı acıyla alevlendirdi.)
  4. The night sky was ablaze with stars. (Gece gökyüzü yıldızlarla alev alev parlıyordu.)
  5. The sun was ablaze on the beach, making it a perfect day for sunbathing. (Güneş, sahilde alev alev parlıyor ve güneşlenmek için mükemmel bir gün yapıyordu.)
  6. The campfire was ablaze with stories and laughter. (Kamp ateşi hikayeler ve kahkahalarla alev alev yanıyordu.)
  7. The city was ablaze with protests and demonstrations. (Şehir, protesto ve gösterilerle alev alev yanıyordu.)
  8. The firework finale was ablaze with a burst of color. (Havai fişek finali, renklerle alev alev patladı.)
  9. The autumn leaves were ablaze with vibrant shades of red and orange. (Sonbahar yaprakları kırmızı ve turuncunun canlı tonlarıyla alev alev parlıyordu.)
  10. The Olympic torch was ablaze with fire as it made its way through the city. (Olimpiyat meşalesi şehrin içinden geçerken ateşle alev alev yanıyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.