Abjectly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abjectly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Abjectly

İngilizce kelime anlamı: in a way that shows humiliation or a complete lack of pride or self-respect

Abjectly kelimesi, “aşağılayıcı veya tamamen gurur veya öz-saygı eksikliği gösteren bir şekilde” anlamına gelir.

  1. She looked at him abjectly, knowing she had made a terrible mistake.

    O, korkunç bir hata yaptığını bildiğinden ona aciz bir şekilde baktı.

  2. The prisoner abjectly begged for mercy.

    Mahkum aciz bir şekilde merhamet dilemeye başladı.

  3. The dog lay abjectly at his feet.

    Köpek aciz bir şekilde ayaklarındaydı.

  4. The employee apologized abjectly for the mistake.

    Çalışan, hatası için aciz bir şekilde özür diledi.

  5. The homeless man looked at me abjectly and asked for spare change.

    Sokakta yaşayan adam aciz bir şekilde bana baktı ve bozuk para istedi.

  6. She was abjectly poor, barely able to afford food.

    O, aciz bir şekilde yoksuldu, neredeyse yiyecek alacak kadar bile parası yoktu.

  7. The defeated team left the field abjectly.

    Yenik düşen takım aciz bir şekilde sahadan ayrıldı.

  8. The beggar crouched abjectly in the corner of the street.

    Dilenci sokak köşesinde aciz bir şekilde çömelmişti.

  9. She was forced to apologize abjectly in front of her peers.

    Arkadaşlarının önünde aciz bir şekilde özür dilemesi gerekti.

  10. The villagers lived in abject poverty.

    Köylüler aciz bir yoksulluk içinde yaşıyorlardı.

  11. He abjectly surrendered to his opponent.

    Rakibine aciz bir şekilde teslim oldu.

  12. The criminal abjectly pleaded for mercy.

    Suçlu aciz bir şekilde merhamet istedi.

  13. The injured man lay abjectly on the ground.

    Yaralı adam aciz bir şekilde yerde yatıyordu.

  14. She abjectly apologized for her behavior.

    Davranışı için aciz bir şekilde özür diledi.

  15. The refugees were living in abject conditions.

    Mülteciler aciz koşullarda yaşıyorlardı.

  16. The soldier abjectly surrendered to the enemy.

    Asker aciz bir şekilde düşmana teslim oldu.

  17. The worker was abjectly underpaid for his work.

    İşçi işi için aciz bir şekilde düşük maaş alıyordu.

  18. The patient abjectly begged for pain relief.

18. The patient abjectly begged for pain relief.

Hasta aciz bir şekilde ağrı kesici istedi.

  1. The athlete abjectly apologized for his doping violation.

    Sporcu, doping ihlali için aciz bir şekilde özür diledi.

  2. The company abjectly failed to meet its financial goals.

    Şirket aciz bir şekilde finansal hedeflerine ulaşamadı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.