Abjectly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Abjectly
İngilizce kelime anlamı: in a way that shows humiliation or a complete lack of pride or self-respect
Abjectly kelimesi, “aşağılayıcı veya tamamen gurur veya öz-saygı eksikliği gösteren bir şekilde” anlamına gelir.
-
She looked at him abjectly, knowing she had made a terrible mistake.
O, korkunç bir hata yaptığını bildiğinden ona aciz bir şekilde baktı. -
The prisoner abjectly begged for mercy.
Mahkum aciz bir şekilde merhamet dilemeye başladı. -
The dog lay abjectly at his feet.
Köpek aciz bir şekilde ayaklarındaydı. -
The employee apologized abjectly for the mistake.
Çalışan, hatası için aciz bir şekilde özür diledi. -
The homeless man looked at me abjectly and asked for spare change.
Sokakta yaşayan adam aciz bir şekilde bana baktı ve bozuk para istedi. -
She was abjectly poor, barely able to afford food.
O, aciz bir şekilde yoksuldu, neredeyse yiyecek alacak kadar bile parası yoktu. -
The defeated team left the field abjectly.
Yenik düşen takım aciz bir şekilde sahadan ayrıldı. -
The beggar crouched abjectly in the corner of the street.
Dilenci sokak köşesinde aciz bir şekilde çömelmişti. -
She was forced to apologize abjectly in front of her peers.
Arkadaşlarının önünde aciz bir şekilde özür dilemesi gerekti. -
The villagers lived in abject poverty.
Köylüler aciz bir yoksulluk içinde yaşıyorlardı. -
He abjectly surrendered to his opponent.
Rakibine aciz bir şekilde teslim oldu. -
The criminal abjectly pleaded for mercy.
Suçlu aciz bir şekilde merhamet istedi. -
The injured man lay abjectly on the ground.
Yaralı adam aciz bir şekilde yerde yatıyordu. -
She abjectly apologized for her behavior.
Davranışı için aciz bir şekilde özür diledi. -
The refugees were living in abject conditions.
Mülteciler aciz koşullarda yaşıyorlardı. -
The soldier abjectly surrendered to the enemy.
Asker aciz bir şekilde düşmana teslim oldu. -
The worker was abjectly underpaid for his work.
İşçi işi için aciz bir şekilde düşük maaş alıyordu. -
The patient abjectly begged for pain relief.
18. The patient abjectly begged for pain relief.
Hasta aciz bir şekilde ağrı kesici istedi.
-
The athlete abjectly apologized for his doping violation.
Sporcu, doping ihlali için aciz bir şekilde özür diledi. -
The company abjectly failed to meet its financial goals.
Şirket aciz bir şekilde finansal hedeflerine ulaşamadı.
Hemen Yorum Yaz