Lax İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Lax İle İlgili Cümleler
Lax, İngilizce bir kelime olup, “rahat, gevşek veya dikkatsiz” anlamlarına gelir.
- She was too lax with her children’s education. (Çocuklarının eğitimi konusunda çok gevşekti.)
- The company’s lax security policies led to a data breach. (Şirketin gevşek güvenlik politikaları bir veri ihlaline yol açtı.)
- The coach was criticized for his lax training regimen. (Antrenörü, gevşek antrenman programı nedeniyle eleştirildi.)
- We need to tighten up our lax procedures to avoid mistakes. (Hatalardan kaçınmak için gevşek prosedürlerimizi sıkılaştırmalıyız.)
- The teacher’s lax attitude towards grading caused some students to do poorly. (Öğretmenin not verme konusundaki gevşek tavrı, bazı öğrencilerin kötü performans göstermesine neden oldu.)
- The lax enforcement of traffic laws has led to many accidents. (Trafik kurallarının gevşek uygulanması birçok kazaya neden oldu.)
- The company’s lax dress code allows employees to wear whatever they want. (Şirketin gevşek giyim kodu, çalışanların istediklerini giymelerine izin veriyor.)
- The school’s lax policy on bullying needs to be addressed. (Okuldaki zayıf mobbing politikası ele alınmalıdır.)
- The lax attitude of the politicians towards corruption is concerning. (Siyasetçilerin yolsuzluğa karşı gevşek tavrı endişe vericidir.)
- The company’s lax approach to customer service is hurting their reputation. (Şirketin müşteri hizmetlerine karşı gevşek yaklaşımı, itibarını zedeliyor.)
- He was lax about wearing his seatbelt and got into a serious accident. (Emniyet kemerini takma konusunda gevşekti ve ciddi bir kaza geçirdi.)
- The school’s lax security measures put the students at risk. (Okuldaki gevşek güvenlik önlemleri öğrencileri riske soktu.)
- Her lax approach to her job caused her to get fired. (İşine karşı gevşek tavrı, işten çıkarılmasına neden oldu.)
- The government’s lax environmental policies are harming the planet. (Hükümetin çevre politikalarının gevşek olması gezegene zarar veriyor.)
- The coach’s lax attitude towards discipline caused the team to lose. (Antrenörün disiplin konusundaki gevşek tutumu, takımın kaybetmesine neden oldu.)
- The company’s lax hiring practices have resulted in some incompetent employees. (Şirketin gevşek işe alım uygulamaları, bazı yeteneksiz çalışanlara yol açtı.)
- The teacher’s lax supervision allowed the students to misbehave. (Öğretmenin kontrolsüz denetimi, öğrencilerin yaramazlık yapmas
- The country’s lax border control policies have led to an increase in illegal immigration. (Ülkenin gevşek sınır kontrol politikaları, yasadışı göçün artmasına neden oldu.)
- The lax maintenance of the equipment led to a breakdown during the production process. (Ekipmanın gevşek bakımı, üretim sürecinde bir arıza yaşanmasına neden oldu.)
- The manager’s lax attitude towards employee complaints created a toxic work environment. (Yöneticinin çalışan şikayetlerine karşı gevşek tavrı, toksik bir iş ortamı yarattı.)
Hemen Yorum Yaz