İn Due Course -İn Due Time İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İn Due Course – İn Due Time
İn due course Türkçe anlamı “uygun zamanında, zamanı geldiğinde” olarak kullanılırken, in due time ise “ileriki bir zamanda, zamanı gelince” şeklinde kullanılır.
- We will receive the results of the exam in due course. (Sınavın sonuçlarını zamanı geldiğinde alacağız.)
- The project will be completed in due course. (Proje uygun zamanda tamamlanacak.)
- In due course, you will realize that this was the right decision. (Zamanı geldiğinde, bu doğru bir karar olduğunu anlayacaksın.)
- The payment will be made in due time. (Ödeme ileriki bir zamanda yapılacak.)
- The repairs will be finished in due course. (Tamiratlar uygun zamanda bitirilecek.)
- In due course, you will be able to speak English fluently. (Zamanı geldiğinde, İngilizce akıcı bir şekilde konuşabileceksin.)
- The new regulations will be implemented in due time. (Yeni düzenlemeler ileriki bir zamanda uygulanacak.)
- We will arrive at our destination in due course. (Hedefimize uygun zamanında varacağız.)
- The product will be available in due time for the holiday season. (Ürün tatil sezonunda uygun zamanında piyasada olacak.)
- In due course, you will forget about this problem. (Zamanı geldiğinde, bu sorunu unutacaksın.)
- The project deadline will be met in due time. (Proje süresi uygun zamanında tamamlanacak.)
- The report will be submitted in due course. (Rapor uygun zamanda sunulacak.)
- The package will be delivered in due time. (Paket ileriki bir zamanda teslim edilecek.)
- In due course, you will find the right person for you. (Zamanı geldiğinde, senin için doğru kişiyi bulacaksın.)
- The decision will be made in due course after considering all the options. (Tüm seçenekler göz önünde bulundurulduktan sonra karar uygun zamanında verilecek.)
- The harvest will be ready in due time for the market. (Hasat ileriki bir zamanda piyasaya hazır olacak.)
- In due course, you will understand the complexity of this problem. (Zamanı geldiğinde, bu sorunun karmaşıklığını anlayacaksın.)
- The report will be reviewed in due course by the manager. (Rapor uygun zamanında yönetici tarafından incelenecek.)
- The training session will start in due time. (Eğitim seansı ileriki bir zamanda başlayacak.)
- In due course, you will appreciate the value of hard work. (Zamanı geldiğinde, çalışmanın değerini takdir edeceksin.)
- The flowers will bloom in due course when the weather warms up. (Hava ısındığında çiçekler uygun zamanda açacak.)
- In due course, the company will expand to new markets. (Zamanı geldiğinde, şirket yeni pazarlara genişleyecek.)
- The payment will be processed in due time by the finance department. (Ödeme ileriki bir zamanda finans departmanı tarafından işleme konulacak.)
- In due course, you will overcome this obstacle. (Zamanı geldiğinde, bu engeli aşacaksın.)
- The new product will be launched in due time for the holiday season. (Yeni ürün tatil sezonunda uygun zamanında piyasaya sürülecek.)
- The committee will make a decision in due course after reviewing all the applications. (Tüm başvurular incelendikten sonra komite uygun zamanında karar verecek.)
- In due course, you will develop the necessary skills for the job. (Zamanı geldiğinde, iş için gerekli becerileri geliştireceksin.)
- The building will be ready in due time for the grand opening. (Bina uygun zamanda büyük açılış için hazır olacak.)
- The repair work will be completed in due course before the rainy season starts. (Tamirat işleri yağmurlu mevsim başlamadan uygun zamanda tamamlanacak.)
- In due course, you will come to appreciate the beauty of this city. (Zamanı geldiğinde, bu şehrin güzelliğini takdir edeceksin.)
Hemen Yorum Yaz