İn Due Course -İn Due Time İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İn Due Course -İn Due Time İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İn Due Course – İn Due Time

İn due course Türkçe anlamı “uygun zamanında, zamanı geldiğinde” olarak kullanılırken, in due time ise “ileriki bir zamanda, zamanı gelince” şeklinde kullanılır.

1. We will receive the results of the exam in due course. (Sınavın sonuçlarını zamanı geldiğinde alacağız.)
2. The project will be completed in due course. (Proje uygun zamanda tamamlanacak.)
3. In due course, you will realize that this was the right decision. (Zamanı geldiğinde, bu doğru bir karar olduğunu anlayacaksın.)
4. The payment will be made in due time. (Ödeme ileriki bir zamanda yapılacak.)
5. The repairs will be finished in due course. (Tamiratlar uygun zamanda bitirilecek.)
6. In due course, you will be able to speak English fluently. (Zamanı geldiğinde, İngilizce akıcı bir şekilde konuşabileceksin.)
7. The new regulations will be implemented in due time. (Yeni düzenlemeler ileriki bir zamanda uygulanacak.)
8. We will arrive at our destination in due course. (Hedefimize uygun zamanında varacağız.)
9. The product will be available in due time for the holiday season. (Ürün tatil sezonunda uygun zamanında piyasada olacak.)
10. In due course, you will forget about this problem. (Zamanı geldiğinde, bu sorunu unutacaksın.)
11. The project deadline will be met in due time. (Proje süresi uygun zamanında tamamlanacak.)
12. The report will be submitted in due course. (Rapor uygun zamanda sunulacak.)
13. The package will be delivered in due time. (Paket ileriki bir zamanda teslim edilecek.)
14. In due course, you will find the right person for you. (Zamanı geldiğinde, senin için doğru kişiyi bulacaksın.)
15. The decision will be made in due course after considering all the options. (Tüm seçenekler göz önünde bulundurulduktan sonra karar uygun zamanında verilecek.)
16. The harvest will be ready in due time for the market. (Hasat ileriki bir zamanda piyasaya hazır olacak.)
17. In due course, you will understand the complexity of this problem. (Zamanı geldiğinde, bu sorunun karmaşıklığını anlayacaksın.)
18. The report will be reviewed in due course by the manager. (Rapor uygun zamanında yönetici tarafından incelenecek.)
19. The training session will start in due time. (Eğitim seansı ileriki bir zamanda başlayacak.)
20. In due course, you will appreciate the value of hard work. (Zamanı geldiğinde, çalışmanın değerini takdir edeceksin.)

21. The flowers will bloom in due course when the weather warms up. (Hava ısındığında çiçekler uygun zamanda açacak.)
22. In due course, the company will expand to new markets. (Zamanı geldiğinde, şirket yeni pazarlara genişleyecek.)
23. The payment will be processed in due time by the finance department. (Ödeme ileriki bir zamanda finans departmanı tarafından işleme konulacak.)
24. In due course, you will overcome this obstacle. (Zamanı geldiğinde, bu engeli aşacaksın.)
25. The new product will be launched in due time for the holiday season. (Yeni ürün tatil sezonunda uygun zamanında piyasaya sürülecek.)
26. The committee will make a decision in due course after reviewing all the applications. (Tüm başvurular incelendikten sonra komite uygun zamanında karar verecek.)
27. In due course, you will develop the necessary skills for the job. (Zamanı geldiğinde, iş için gerekli becerileri geliştireceksin.)
28. The building will be ready in due time for the grand opening. (Bina uygun zamanda büyük açılış için hazır olacak.)
29. The repair work will be completed in due course before the rainy season starts. (Tamirat işleri yağmurlu mevsim başlamadan uygun zamanda tamamlanacak.)
30. In due course, you will come to appreciate the beauty of this city. (Zamanı geldiğinde, bu şehrin güzelliğini takdir edeceksin.)