Redo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Redo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Redo

Redo, bir şeyi yeniden yapmak, tekrar yapmak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. I have to redo my homework because I made some mistakes. (Bazı hatalar yaptığım için ödevimi yeniden yapmam gerekiyor.)
2. She asked the hairstylist to redo her haircut. (Kuaföre saç kesimini yeniden yapmasını söyledi.)
3. We decided to redo the living room decoration. (Oturma odası dekorasyonunu yeniden yapmaya karar verdik.)
4. He had to redo the painting because he didn’t like the colors. (Renklerini beğenmediği için tablosunu yeniden yapmak zorunda kaldı.)
5. The teacher asked the students to redo their assignments. (Ödevlerini yeniden yapmalarını isteyen öğretmen öğrencileri sınıfa çağırdı.)
6. The company decided to redo their logo. (Şirket logosunu yeniden yapmaya karar verdi.)
7. She realized that she made a mistake and had to redo the entire project. (Hata yaptığını fark edip tüm projeyi yeniden yapmak zorunda kaldı.)
8. He had to redo his speech because he forgot some important points. (Önemli noktaları unuttuğu için konuşmasını yeniden yapmak zorunda kaldı.)
9. The chef had to redo the dish because it wasn’t cooked properly. (Yemeğin doğru şekilde pişmediği için şef yemeği yeniden yapmak zorunda kaldı.)
10. The designer had to redo the dress because the client didn’t like it. (Müşterinin beğenmediği için tasarımcı elbiseyi yeniden yapmak zorunda kaldı.)
11. He had to redo his driving test because he failed the first time. (İlk seferinde başarısız olduğu için sürüş testini yeniden yapmak zorunda kaldı.)
12. The contractor had to redo the foundation because it wasn’t strong enough. (Temelin yeterince güçlü olmadığı için yüklenici temeli yeniden yapmak zorunda kaldı.)
13. The artist had to redo the painting because it didn’t meet the client’s expectations. (Müşterinin beklentilerine uymadığı için sanatçı tabloyu yeniden yapmak zorunda kaldı.)
14. She had to redo her makeup because it smudged. (Makyajı bulaştığı için yeniden yapmak zorunda kaldı.)
15. The engineer had to redo the design because it didn’t meet the safety standards. (Güvenlik standartlarına uymadığı için mühendis tasarımı yeniden yapmak zorunda kaldı.)
16. He had to redo his workout because he didn’t complete all the exercises. (Tüm egzersizleri tamamlayamadığı için antrenmanını yeniden yapmak zorunda kaldı.)
17. The website had to be redone because it wasn’t user-friendly. (Kullanıcı dostu olmadığı için web sitesi yeniden yapılmalıydı.)
18. She had to redo the knitting pattern because she made a mistake

19. The room had to be redone because the walls were damaged. (Duvarlar zarar gördüğü için oda yeniden yapılmalıydı.)
20. The company had to redo the project proposal because it was rejected by the client. (Müşteri tarafından reddedildiği için şirket proje teklifini yeniden yapmak zorunda kaldı.)