Arrogant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arrogant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Arrogant Kelimesi

Arrogant kelimesi, “kibirli, kendini beğenmiş, ukala” anlamlarına gelir. Arrogant kişiler genellikle kendilerini diğer insanlardan üstün görürler ve bu durum başkalarına karşı negatif bir etki yaratır.

  1. Don’t be so arrogant, no one likes a know-it-all. (Kendini beğenmiş olma, kimse bilmişlik taslamayı sevmez.)
  2. She was too arrogant to admit she was wrong. (O, yanlışını kabul etmek için çok kibirliydi.)
  3. His arrogant behavior caused him to lose many friends. (Kibirli davranışları, birçok arkadaşını kaybetmesine neden oldu.)
  4. The arrogant salesman turned off the customers. (Kibirli satıcı, müşterileri soğuttu.)
  5. She had an arrogant demeanor that made others feel uncomfortable. (O, diğerlerini rahatsız hissettiren bir kibirli tavır sergiledi.)
  6. The arrogant CEO was disliked by his employees. (Kibirli CEO, çalışanları tarafından sevilmeyen biri oldu.)
  7. He spoke in an arrogant tone that made everyone angry. (O, herkesi öfkelendiren bir kibirli tonla konuştu.)
  8. She had an arrogant attitude towards people of lower social status. (O, daha düşük sosyal statüye sahip insanlara karşı kibirli bir tavır sergiledi.)
  9. The politician’s arrogant behavior cost him the election. (Politikacının kibirli davranışları, seçimlerde ona mal oldu.)
  10. He was too arrogant to ask for help when he needed it. (O, ihtiyacı olduğunda yardım istemek için çok kibirliydi.)
  11. Her arrogant behavior was a turn-off to potential employers. (Kibirli davranışları, potansiyel işverenleri etkilemedi.)
  12. The arrogant athlete refused to listen to his coach’s advice. (Kibirli sporcu, antrenörünün tavsiyelerini dinlemeyi reddetti.)
  13. She had an arrogant air about her that made her difficult to approach. (O, yaklaşılması zor bir kibirli hava sergiledi.)
  14. His arrogant comments offended many people. (Kibirli yorumları, birçok insanı rahatsız etti.)
  15. The teacher’s arrogant behavior towards his students was unacceptable. (Öğretmenin öğrencilerine karşı kibirli davranışı kabul edilemezdi.)
  16. He had an arrogant belief that he was always right. (O, her zaman doğru olduğuna inanan kibirli bir inanca sahipti.)
  17. The arrogant doctor refused to listen to his patient’s concerns. (Kibirli doktor, hastasının endişelerini dinlemeyi reddetti.)
  18. She had an arrogant personality that turned people off. (O, insanları uzaklaştıran kibirli bir kişiliğe sahipti.)
  19. The CEO’s arrogant attitude towards the company’s employees was a major problem. (CEO’nun şirket çalışanlarına karşı kibirli tutumu bü

yük bir sorundu.)
20. His arrogant behavior caused him to lose respect from his colleagues. (Kibirli davranışları, meslektaşları tarafından saygınlığını kaybetmesine neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.