Tıp Fakültesi adaylarını ilgilendirecek bir iki satır karalamak istedim.Yıllar önce televizyonda uzay 1999 adlı bir dizi film oynardı. Ona dair bir anı ile tıp eğitimi ve gelişimi arasındaki bağı kuracağım. Bu film nasıl mıydı ?
Hani önüne gelince açılan kapılar, lazer tabancaları, ışınlanma sahneleri çocukluk yıllarımızın unutulmaz sahnelerindendi. Şimdi bakıyorum da otomatik açılıp kapanan kapılar, hareket algıladığında yanan ışıkların neredeyse girmediği yer kalmadı. Tıp fakültesini okuduğum yıllarda biri çıkıp deseydi ki ‘Mide ülserine bir mikrop yol açıyor ve antibiyotikle tedavi edilmesi gerekir’ herhalde adamı tefe korlardı. Oysa çoğu hekim geçmişte ‘ne günlerdi be’ diyerek yâd ettiği tıbbi uygulamaları bugün sadece tatlı bir anı olarak dimağında saklıyor.
Teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerlerken aynı paralelde hızla ilerleyen tıp bilimi ile aralarında öyle sıkı bir bağ oluştu ki artık tek başına kendisini aşamayan tıp çatısı altında birleşerek insanlığa hizmet etmeye başladı.
Yılların birikimi ile yetişen ünlü cerrahlar insanlığın yararına çalışmak için zaman ve mekân tanımaz oldular. Uzaktan yönetilen robot kollarla kıtalar arası operasyonların yapılabildiği tıp ve teknolojinin el birliğinin son gösterisini geçenlerde izledik. Bilgiye ulaşmak kolaylaştıkça eskilerin asırlar içerisinde yapabildiğini günümüz insanı yıllar içerisinde becermeye başladı.
Artık köşe başındaki simitçinin telefon mesajı ile sipariş alıp simidini sattığını, hangi saatlerde simit satışının yoğun olduğunu bulmak için satış zaman grafiğini kullanıp tezgâhında sürekli sıcak ve taze simit bulundurarak diğer meslektaşlarına çok büyük fark attığını işitir olduk.
Benzer durum hekimler için de geçerli.Teknolojiyi kullananlar ilerlerken diğerleri çağın gerisinde kalıyor.Yoğun bakım üniteleri şüphesiz hastaların çok yakın takibine ihtiyaç duyulan birimlerdir. Bu amaçla hastanın an be an nabzı, solunumu, kan basıncı ve kanın oksijen doygunluğu monitörlerle sürekli izlenir.
Bir hastaya gerektiği anda gereken ölçüde müdahalenin yapılabilmesi ancak bu izlemin sıkılığı ile mümkün olur. Aksi takdirde hasta malum sona ulaşana dek sağlık personeli olaya sadece eşlik eder. Yanılıyor muyum, yorumu size bırakıyorum.
Hemen Yorum Yaz