Kul Hakkı Nedir?

Kul Hakkı Nedir? Kısaca bilgi vereceğiz.

Kul hakkı, insanlar arası ilişkilerden doğan karşılıklı hakları ve sorumlulukları ifade etmek üzere kullanılır. Kültürümüzde çok değer verilen bir hak türü olarak kabul edilir. Kul hakkı yemek veya diğer bir deyişle kul hakkına girmek büyük günahlardandır.

Kul hakkı kavramıyla daha çok bir kimsenin haksız yere malını almak, bir kimseyi maddi açıdan zarara uğratmak anlaşılır. Kul hakkı; insanların malı, mülkü gibi maddi varlıkları yanında kişilikleri, toplumdaki itibar ve saygınlıkları açısından da dikkate alınması gereken bir hak türüdür.

Bu yönüyle bakıldığında hırsızlık, rüşvet, hile, gasp gibi maddi açıdan insanları zarara uğratan kötü davranışlarla kul hakkı ihlal edilebildiği gibi yalan, iftira, dedikodu, gıybet gibi insanları manevi
yönden zarara uğratan olumsuzluklar da kul hakkına girer.

Kul hakkına girmenin büyük bir günah olduğu ve insanın kul hakkı yemesi durumunda ahirette mutlaka hesaba çekileceği Kur’an-ı Kerim’de şöyle dile getirilir: “Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay hâline! Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman tam ölçerler. Fakat kendileri onlara bir şey ölçüp yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. Onlar, büyük bir gün için; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı?” Peygamberimiz hadislerinde Allah’ın (c.c.) kendisine karşı işlenen günahları affedebileceğini ancak karşısına kul hakkıyla gelinmemesi gerektiğini belirtmiştir.

Kul hakkı ihlali gündelik hayatta bazı tutum ve davranışlarda da karşımıza çıkar. Örneğin trafikte kırmızı ışıkta geçmek, aracını yanlış yere park etmek, sıraya girilmesi gerekirken diğer insanların önüne geçmek gibi davranışlar hak ihlalidir ve kul hakkına girmektir. İnsanların mahremiyet sınırlarına izinsiz girmek; özel hayatlarını araştırmak, istemedikleri şekilde hitapetmek; alaya almak, emek vererek ürettikleri kitap, makale, program, yazılım vb. telif hakkı olan ürünleri izinsiz bir şekilde kullanmak; başkasının ürettiğini kopyalayarak haksız kazanç sağlamak gibi davranışlar da kul hakkının ihlal edilmesi demektir.

Dinimizde kul hakkı özellikle ahirete borçlu gitmemek açısından önemli görülmüştür. Çünkü dünyada bir borcun ödenmesi, bir emanetin iade edilmesi gibi yollarla helalleşme sağlanamazsa
kişinin, ihlal ettiği haklar sebebiyle ahirette sorgulanacağı bildirilmiştir. Kul hakkı konusunda duyarlı olmak gerekir. Çünkü kul hakkını gözetmek hem bu dünyadaki toplumsal ilişkiler bakımından hem de ahirette hesap verebilirlik açısından önemlidir. İnanan ve ahirette hesaba çekileceğini bilen bir insan herhangi bir insanın hakkını ihlal edemez.

Kul hakkı sadece bireyler arası ilişkilerde söz konusu değildir. Kişinin topluma ve devlete karşı da sorumlulukları vardır. Vergi vermek, askere gitmek, kamu düzenine uymak ve asayişi ihlal etmemek vatandaşlık görevleri arasında yer alır. Bunlar aynı zamanda kul hakkını ilgilendirdiği için dinî birer yükümlülüktür. Bir toplumda kişinin toplumsal sorumluluklarını yerine getirmemesi
sadece o kişiyle sınırlı kalan bir durum değildir. Çünkü diğer insanlar vazifesini yerine getirirken; görev ve sorumluluklarını ihmal edenler, yaşadıkları topluma haksızlık etmekte ve kul hakkına girmektedirler.

Dinimizdeki kul hakkı bilinci gerçek boyutuyla kavrandığında kanuni yaptırımların olmadığı durumlarda bile insanlar kul hakkını ihlal edici davranışlardan uzak durur.

Sonuç olarak her insan, kul haklarına riayet etme konusunda özen göstermelidir. Bilerek veya bilmeyerek başkalarının hakkına giren kimse, o hakkı ödemek ve helalleşmek suretiyle üzerindeki
kul hakkından kurtulmalıdır. Unutulmamalıdır ki dünyadaki birçok kötülük, kavga ve cinayetler; insanlar arasındaki huzursuzluklar, kul haklarına saygı göstermemekten kaynaklanmaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.