Temptation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Temptation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Temptation Nedir?

Temptation İngilizce bir kelime olup, Türkçe karşılığı “Tentasyon” olarak ifade edilir. Temptation, kişinin içinde bulunduğu durumda yapmaması gereken bir davranışı yapmaya istek duymasıdır.

Örnek Cümleler:

1. I have a strong temptation to eat that entire cake by myself. (Tüm pastayı tek başıma yemek için güçlü bir istek duyuyorum.)
2. Temptation to steal the expensive jewelry was overwhelming. (Pahalı mücevherleri çalmak için gelen bir istek duygusu beni kapladı.)
3. He resisted the temptation to cheat on the test. (Sınava kopya çekmek için gelen bir isteği bastırdı.)
4. She couldn’t resist the temptation to buy that dress. (O elbiseyi almak için isteğine karşı koyamadı.)
5. The temptation to skip class was strong, but she knew it wouldn’t be wise. (Dersi kaçırmak için gelen istek güçlüydü, ama akıllıca olmayacağını biliyordu.)
6. The temptation to quit her job was always present, but she persevered. (İşinden ayrılmak için gelen bir istek her zaman vardı, ama mücadele etti.)
7. He gave into temptation and ate the entire bag of chips. (İstek duygusuna yenilerek tüm cipsleri yedi.)
8. The temptation to lie to his boss was strong, but he chose to be honest. (Patronuna yalan söylemek için istek duymuştu, ama dürüst olmayı tercih etti.)
9. She couldn’t resist the temptation to gossip about her friend. (Arkadaşı hakkında dedikodu yapmak için gelen isteğe karşı koyamadı.)
10. The temptation to take the easy way out was strong, but she chose to face the challenge. (Kolay yolu seçme isteği güçlüydü, ama zorluğa karşı koymayı seçti.)
11. He was tempted to cheat on his diet, but he stayed strong. (Diyetini bozmak istedi, ama güçlü kaldı.)
12. The temptation to overspend was strong, but she managed to stick to her budget. (Fazla para harcama isteği güçlüydü, ama bütçesine sadık kaldı.)
13. He couldn’t resist the temptation to check his phone during the meeting. (Toplantı sırasında telefonunu kontrol etmek için istek duyamadı.)
14. The temptation to give up was strong, but she reminded herself of her goals. (Vazgeçme isteği güçlüydü, ama hedeflerini hatırlattı kendine.)
15. He gave into temptation and had one too many drinks at the party. (Partide fazla içki içme isteğine yenilerek biraz fazla içti.)
16. The temptation to procrastinate was strong, but she managed to finish the project on time. (Prokrastine et

etme isteği güçlüydü, ama projeyi zamanında bitirmeyi başardı.)
17. She couldn’t resist the temptation to splurge on a shopping spree. (Alışveriş çılgınlığına çıkıp çok para harcama isteğine karşı koyamadı.)

18. The temptation to take the shortcut was strong, but he chose to take the longer route. (Kısa yolu seçme isteği güçlüydü, ama daha uzun rotayı tercih etti.)
19. She was tempted to cheat on her partner, but she valued their relationship too much. (Partnerine karşı kopya çekme isteği duysa da, ilişkisine çok değer veriyordu.)
20. The temptation to skip the gym was strong, but she knew it wouldn’t help her reach her fitness goals. (Spor salonunu atlamak için gelen istek güçlüydü, ama sağlık hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmayacağını biliyordu.)