Convertible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Convertible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Convertible Nedir?

Convertible, Türkçe karşılığı “çevrilebilir” olan bir İngilizce kelimedir. Bu kelime, özellikle araçlar için kullanılır ve aracın üstü açılıp kapanabilen bir yapıya sahip olması durumunu ifade eder. Genellikle spor arabaların özellikle yaz aylarında kullanılan versiyonları “convertible” olarak adlandırılır.

Örnek cümleler:

1. I’m planning to buy a convertible car for my summer road trip. (Yaz yolculuğum için bir çevrilebilir araba satın almayı planlıyorum.)
2. She loves driving her convertible with the top down. (Üstü açık bir çevrilebilir arabayı sürmeyi seviyor.)
3. The new BMW convertible is absolutely stunning. (Yeni BMW çevrilebilir arabası kesinlikle büyüleyici.)
4. He traded in his old sedan for a shiny new convertible. (Eski sedan arabasını parlak yeni bir çevrilebilir araba ile değiştirdi.)
5. The convertible top can be operated with just the touch of a button. (Çevrilebilir arabanın üstü sadece bir düğmeye dokunarak açılabilir.)
6. The convertible Mustang is a classic American car. (Çevrilebilir Mustang, klasik bir Amerikan arabasıdır.)
7. She felt the wind blowing through her hair as she drove her convertible on the highway. (Otoyolda çevrilebilir aracını sürerken saçlarının arasından esen rüzgarı hissetti.)
8. The convertible option adds about $5,000 to the price of the car. (Çevrilebilir seçeneği, arabanın fiyatına yaklaşık 5.000 dolar ekler.)
9. He had always dreamed of owning a convertible Corvette. (Her zaman bir çevrilebilir Corvette sahibi olmayı hayal etmişti.)
10. The convertible Audi is one of the most luxurious cars on the market. (Çevrilebilir Audi, piyasadaki en lüks arabalardan biridir.)
11. She drove her convertible along the scenic coastal highway. (Manzaralı sahil otoyolunda çevrilebilir aracını sürdü.)
12. The convertible top can be a little tricky to put up if you’ve never done it before. (Eğer daha önce yapmadıysanız, çevrilebilir arabanın üstünü kaldırmak biraz zor olabilir.)
13. The convertible Mini Cooper is a popular choice for city drivers. (Çevrilebilir Mini Cooper, şehir sürücüleri için popüler bir tercihtir.)
14. The sun was shining down on her as she drove her convertible through the countryside. (Çevrilebilir aracını kırsal kesimden geçirirken güneş onun üzerine parladı.)
15. He loves the feeling of freedom that comes with driving a convertible. (Çevrilebilir araba sürmenin getirdiği özgürlük hissini sevi

yor.)
16. The convertible Porsche is a real head-turner. (Çevrilebilir Porsche gerçekten dikkat çekici.)

17. She saved up for years to buy her dream convertible. (Hayalindeki çevrilebilir arabayı almak için yıllarca biriktirdi.)
18. The convertible top provides a unique driving experience. (Çevrilebilir arabanın üstü benzersiz bir sürüş deneyimi sunar.)
19. He drove his convertible through the winding mountain roads with ease. (Virajlı dağ yollarında çevrilebilir aracını kolaylıkla sürdü.)
20. The convertible option is not available on all car models. (Çevrilebilir seçeneği tüm araba modellerinde mevcut değildir.)