Converge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Converge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Converge ne demek?

Converge, birleşmek, kesişmek veya aynı noktada buluşmak anlamlarına gelir.

1. The two roads converge at the roundabout. (İki yol, trafik dairesinde birleşiyor.)
2. The dancers converge in the center of the stage. (Dansçılar sahnenin ortasında birleşiyorlar.)
3. The rivers converge at the point where they meet. (Nehirler buluştuğu noktada birleşirler.)
4. The interests of the two parties converge on this point. (İki tarafın çıkarları bu noktada birleşiyor.)
5. The arrows converge at the target. (Oklar hedefte birleşir.)
6. The search party’s efforts finally converged on the missing hiker’s location. (Arama ekibinin çabaları sonunda kayıp yürüyüşçünün bulunduğu yerde birleşti.)
7. The students’ opinions converge on the importance of education. (Öğrencilerin fikirleri eğitimin önemine dair birleşiyor.)
8. The parallel lines converge at infinity. (Paralel çizgiler sonsuzda birleşirler.)
9. The different departments of the company converge on this floor. (Şirketin farklı bölümleri bu katta birleşiyor.)
10. The sun and the moon converge in a total solar eclipse. (Güneş ve ay, tam bir güneş tutulmasında birleşirler.)
11. The colors on the canvas converge to create a beautiful painting. (Tuvaldeki renkler, güzel bir resim oluşturmak için birleşirler.)
12. The lines of perspective converge to a vanishing point. (Perspektif çizgileri birleşerek bir kaçış noktası oluşturur.)
13. The ideas of the different authors converge in this book. (Farklı yazarların fikirleri bu kitapta birleşir.)
14. The crowds converge in Times Square on New Year’s Eve. (Yılbaşı gecesi Times Meydanı’nda kalabalıklar birleşir.)
15. The roads from different directions converge at this intersection. (Farklı yönlere giden yollar bu kavşakta birleşir.)
16. The different styles of music converge in this festival. (Farklı müzik tarzları bu festivale birleşir.)
17. The different paths to success converge at hard work and dedication. (Başarıya giden farklı yollar, çalışma ve özveride birleşir.)
18. The different cultures converge in this city. (Farklı kültürler bu şehirde birleşir.)
19. The different factors converge to create a perfect storm. (Farklı faktörler birleşerek mükemmel bir fırtına oluşturur.)
20. The different pieces of evidence converge to prove the suspect’s guilt. (Farklı kanıtlar birleşerek şüphelinin suçluluğunu kanıtlar.)

21. The team’s efforts converge on winning the championship. (Takımın çabaları şampiyonluğu kazanmaya odaklanmıştır.)
22. The roads converge at the foot of the mountain. (Yollar dağın eteğinde birleşirler.)
23. The different research studies converge on the same conclusion. (Farklı araştırma çalışmaları aynı sonuca ulaşıyor.)
24. The different social media platforms converge in popularity. (Farklı sosyal medya platformları popülerlik açısından birleşiyor.)
25. The paths of the runners converge at the finish line. (Koşucuların yolları finiş çizgisinde birleşir.)
26. The different culinary traditions converge in this fusion restaurant. (Farklı mutfak gelenekleri bu füzyon restoranında birleşir.)
27. The different political parties converge on the need for economic reform. (Farklı siyasi partiler ekonomik reform ihtiyacında birleşiyorlar.)
28. The beams of light converge to form a laser. (Işıklar birleşerek bir lazer oluştururlar.)
29. The different fashion trends converge in this collection. (Farklı moda trendleri bu koleksiyonda birleşir.)
30. The different sources of information converge to provide a comprehensive report. (Farklı bilgi kaynakları kapsamlı bir rapor sağlamak için birleşir.)