Tardiness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tardiness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tardiness Nedir?

Tardiness, gecikme, geç kalma anlamına gelir. İş, okul veya randevulara belirtilen zamandan sonra gelme durumu olarak da tanımlanabilir.

Örnek cümleler:

1. I’m sorry for my tardiness, I got stuck in traffic. (Gecikmem için üzgünüm, trafikte sıkıştım.)
2. The teacher marked me down for tardiness. (Öğretmen beni gecikme nedeniyle notumu düşürdü.)
3. Chronic tardiness is a sign of poor time management skills. (Kronik gecikme, kötü zaman yönetim becerilerinin bir işaretidir.)
4. The company has a strict policy regarding tardiness. (Şirket, gecikmeler konusunda sıkı bir politikaya sahiptir.)
5. His tardiness caused him to miss the beginning of the movie. (Gecikmesi onun film başlangıcını kaçırmasına neden oldu.)
6. Her tardiness is becoming a real problem at work. (Onun gecikmesi işte gerçek bir sorun haline geliyor.)
7. The employee was fired for chronic tardiness. (Çalışan kronik gecikme nedeniyle işten çıkarıldı.)
8. Please be mindful of your tardiness in the future. (Lütfen gelecekteki gecikmenize dikkat edin.)
9. His tardiness was due to oversleeping. (Onun gecikmesi uykuya dalması nedeniyleydi.)
10. The student received a detention for tardiness. (Öğrenci, gecikme nedeniyle ceza aldı.)
11. The meeting had to be rescheduled due to the tardiness of key participants. (Önemli katılımcıların gecikmesi nedeniyle toplantı yeniden planlanmak zorunda kaldı.)
12. Tardiness is not tolerated in the military. (Askeri alanda gecikme kabul edilemez.)
13. Her tardiness caused her to miss the flight. (Onun gecikmesi uçağı kaçırmasına neden oldu.)
14. The employee was given a warning for his tardiness. (Çalışan, gecikmesi nedeniyle uyarıldı.)
15. Tardiness is a sign of disrespect for others’ time. (Gecikme, başkalarının zamanına saygısızlık göstermenin bir işaretidir.)
16. The tardiness of the bus caused many passengers to be late for work. (Otobüsün gecikmesi birçok yolcunun işe geç kalmasına neden oldu.)
17. Chronic tardiness can lead to disciplinary action. (Kronik gecikme disiplin işlemlerine yol açabilir.)
18. Her tardiness was caused by a family emergency. (Onun gecikmesi ailevi bir acil durumdan kaynaklandı.)
19. The manager talked to the employee about his tardiness. (Yönetici, çalışanı gecikmesi hakkında konuştu.)
20. Tardiness is a habit that can be difficult to break. (Gecikme

21. His tardiness is causing a lot of frustration among his colleagues. (Onun gecikmesi, meslektaşları arasında büyük bir hayal kırıklığına neden oluyor.)
22. The company has implemented a policy to address chronic tardiness. (Şirket, kronik gecikmelerle ilgili bir politika uygulamaya koymuştur.)
23. Tardiness can have a negative impact on your reputation. (Gecikme, itibarınızı olumsuz etkileyebilir.)
24. The employee was given a final warning about his tardiness. (Çalışana gecikme konusunda son bir uyarı yapıldı.)
25. Tardiness can cause missed opportunities and lost business. (Gecikme, kaçırılan fırsatlar ve kaybedilen işlere neden olabilir.)
26. The teacher reminded the class about the school’s policy on tardiness. (Öğretmen, okuldaki gecikme politikası hakkında sınıfı hatırlattı.)
27. His chronic tardiness led to his dismissal from the job. (Onun kronik gecikmesi işten çıkarılmasına neden oldu.)
28. Tardiness is not an excuse for missed deadlines. (Gecikme, kaçırılan son teslim tarihleri için bir mazeret değildir.)
29. The company has a zero-tolerance policy for tardiness. (Şirket, gecikme konusunda sıfır tolerans politikası benimsemiştir.)
30. The student’s tardiness is affecting his grades. (Öğrencinin gecikmesi, notlarına etki ediyor.)

Türkçe karşılıklarını mavi ve kalın HTML etiketi ile yazdığımız örnek cümleler ile tardiness kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımlarını örneklemiş olduk.