Casually İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Casually İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Casually (günlük, rahat)

Casually kelimesi, günlük hayatta sıkça kullanılan bir kelime olup, rahat, gündelik anlamlar taşır. Aşağıda bu kelimenin cümle içinde kullanıldığı örnekleri görebilirsiniz.

  1. I’m just casually walking in the park. (Sadece rahatça parkta yürüyorum.)
  2. She dressed casually for the party. (Parti için rahat giyindi.)
  3. We were just casually chatting over a cup of coffee. (Sadece rahat bir fincan kahve eşliğinde sohbet ediyorduk.)
  4. He casually mentioned his new job. (Yeni işinden rahatlıkla bahsetti.)
  5. She casually flipped through the magazine. (Dergiyi rahatça karıştırdı.)
  6. The restaurant has a casually elegant atmosphere. (Restoranın rahat bir şık havası var.)
  7. I casually mentioned the party to him. (Partiden rahatça bahsettim.)
  8. He was casually dressed in jeans and a t-shirt. (Kot pantolon ve tişörtle rahat giyinmişti.)
  9. She answered the phone casually. (Telefonu rahat bir şekilde açtı.)
  10. We casually strolled along the beach. (Sahilde rahatça gezindik.)
  11. He greeted me casually with a wave. (Bana rahatça el sallayarak selam verdi.)
  12. She approached him casually. (Ona rahatça yaklaştı.)
  13. They chatted casually about the weather. (Hava durumu hakkında rahat bir şekilde sohbet ettiler.)
  14. He was casually playing with his phone. (Telefonuyla rahatça oynuyordu.)
  15. She laughed casually at his joke. (Şakasına rahatça güldü.)
  16. We casually hung out at the park. (Parkta rahatça takıldık.)
  17. He leaned back casually in his chair. (Sandalyesinde rahatça geriye yaslandı.)
  18. She mentioned the book casually in conversation. (Konuşmada kitaptan rahatça bahsetti.)
  19. They were casually drinking wine at the party. (Partide rahatça şarap içiyorlardı.)
  20. I’m just casually browsing the internet. (Sadece rahat bir şekilde internete göz atıyorum.)

Devamı

  1. He casually dropped the keys on the table. (Anahtarları rahat bir şekilde masaya bıraktı.)
  2. She greeted him casually with a smile. (Gülümseyerek ona rahat bir şekilde selam verdi.)
  3. They were sitting casually on the couch. (Koltukta rahat bir şekilde oturuyorlardı.)
  4. He made a casually dismissive gesture. (Sıradan bir şekilde eliyle reddetti.)
  5. She talked casually about her weekend plans. (Hafta sonu planları hakkında sıradan bir şekilde konuştu.)
  6. We casually walked around the park. (Parkta sıradan bir şekilde yürüdük.)
  7. He ate his breakfast casually while reading the newspaper. (Gazete okurken sıradan bir şekilde kahvaltısını yedi.)
  8. She leaned casually against the wall. (Duvara sıradan bir şekilde yaslandı.)
  9. They chatted casually about their favorite TV shows. (En sevdikleri TV şovları hakkında sıradan bir şekilde sohbet ettiler.)
  10. I’m just casually checking my email. (Sadece e-postalarımı sıradan bir şekilde kontrol ediyorum.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.