Cameo İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Cameo Nedir?
Cameo, ünlü kişiliklerin hayranları için kişiselleştirilmiş mesajlar, tebrikler ve kutlamalar sunan bir çevrimiçi platformdur.
Örnek Cümleler:
- I got a cameo from my favorite musician for my birthday. (Doğum günüm için en sevdiğim müzisyenden kişisel bir mesaj aldım.)
- She requested a cameo from her favorite actor as a graduation gift. (Mezuniyet hediyesi olarak en sevdiği oyuncudan kişisel bir mesaj istedi.)
- He surprised his wife with a cameo from her favorite author. (Eşine en sevdiği yazarın kişisel bir mesajıyla sürpriz yaptı.)
- The company hired a celebrity to do a cameo in their commercial. (Şirket, reklamlarında bir ünlüyü cameo yapması için kiraladı.)
- She was thrilled to receive a cameo from her favorite athlete. (En sevdiği sporcu tarafından kişisel bir mesaj almak onu heyecanlandırdı.)
- He paid for a cameo from a popular comedian as a gift for his friend’s wedding. (Arkadaşının düğünü için popüler bir komedyenden kişisel bir mesaj almak için ödeme yaptı.)
- The young actress did a cameo in the movie. (Genç oyuncu filmin cameo’unda yer aldı.)
- He asked his favorite singer to do a cameo in his music video. (En sevdiği şarkıcıdan müzik videosunda cameo yapmasını istedi.)
- The event organizers arranged for a celebrity cameo to attract more attendees. (Etkinlik organizatörleri, daha fazla katılımcı çekmek için ünlü bir cameo ayarladı.)
- She was so excited when she received a cameo from her favorite YouTube star. (En sevdiği YouTube yıldızından kişisel bir mesaj aldığında çok heyecanlandı.)
- The company CEO did a cameo in the employee training video. (Şirket CEO’su, çalışan eğitim videosunda cameo yaptı.)
- He purchased a cameo from his favorite podcast host as a birthday present for himself. (Kendine doğum günü hediyesi olarak en sevdiği podcast sunucusundan kişisel bir mesaj satın aldı.)
- The famous actor agreed to
do a cameo in his friend’s independent film.
(Ünlü oyuncu, arkadaşının bağımsız filmine cameo yapmayı kabul etti.) - She saved up money to buy a cameo from her favorite reality TV star. (En sevdiği reality TV yıldızından kişisel bir mesaj satın almak için para biriktirdi.)
- The musician did a cameo in the music video of a new artist. (Müzisyen, yeni bir sanatçının müzik videosunda cameo yaptı.)
- He was surprised when he received a cameo from his favorite athlete’s coach. (En sevdiği sporcu antrenöründen kişisel bir mesaj aldığında şaşırdı.)
- The bride and groom requested cameos from their favorite celebrities as part of their wedding reception. (Gelin ve damat, düğün resepsiyonunun bir parçası olarak en sevdikleri ünlülerden kişisel mesajlar istediler.)
- The company offered a cameo from their CEO as a prize for a social media contest. (Şirket, sosyal medya yarışması için CEO’larından bir cameo sunarak bir ödül verdi.)
- She was over the moon when she received a cameo from her favorite Broadway star. (En sevdiği Broadway yıldızından kişisel bir mesaj aldığında çok mutlu oldu.)
- The actor did a cameo in the final episode of the TV series. (Oyuncu, TV dizisinin final bölümünde cameo yaptı.)
- He was disappointed when the celebrity he requested a cameo from declined his request. (Kişisel bir mesaj istediği ünlü talebini reddettiğinde hayal kırıklığına uğradı.)
- The event organizers surprised the attendees with a cameo from a popular comedian. (Etkinlik organizatörleri, popüler bir komedyenden gelen cameo ile katılımcıları sürpriz yaptı.)
Hemen Yorum Yaz